zaporn.net
TEŞHIR DELISI DIDEM 03 - ACI YOK

TEŞHIR DELISI DIDEM 03 - ACI YOK

Mahmut o gün Didem'i resmen dağıtmış , bir orospu gibi sikerek o evde bir başına bırakıp gitmişti..

Üstüne üstlük artık elinde Didem'in çıplak fotoğrafları vardı ve ona itaat etmezse eşine ve tanıdıklarına göstermekle tehdit etmişti.. Didem Mahmut gittikten sonra o evden dışarı kendini nasıl attığını bilmiyordu.. Hayatında bu kadar aşağılanmamıştı..

Günlerdir gözüne uyku girmiyor, eşi ile telefonda konuşurken içi içini yiyordu.. Ne yapmalı, ne etmeli Mahmut'un o resimleri silmesini sağlamalıydı. Aksi halde olacakları düşünmek bile istemiyordu.. Birinden yardım istemeli miydi yoksa Mahmut'a gidip bu işi kendisi mi çözmeliydi bilemiyordu.. Kimseye olan biteni de anlatamıyordu, kısacası tam bir çıkmazdaydı..

Uzun uzun düşündü.. Bir hata yaptığını kabullenmek zor da olsa gerçekle yüzleşmeye, Mahmut'la gidip kendisi konuşmaya karar verdi. "Bir şekilde ikna ederim nasılsa, hem bu yaptığı zaten suç ne kadar uzatabilir ki?" diye düşündü. Sürekli kendisini rahatlatmaya çalışıyordu.

Artık günlerdir kendisini yiyip bitiren bu problemle yüzleşmeye karar vermişti, o Emlakçı dükkanına tekrar gitmek zorundaydı..

Vakit öğlen olmuştu çoktan, hızlıca hazırlandı ve evden çıktı... O teşhirci kadın gitmiş, yerine gayet ustüruplu giyinmeyi tercih eden bir kadın gelmişti.. Mahmut'u bu sefer azdırmak istemiyordu tabii ki.. Ama niyeti kötü olan bir adam için kıyafetin ne önemi vardı ki... Zaten Mahmut giysilerin altındaki bu güzelliğe istediği gibi sahip olmuştu bile..

Dükkana geldiğinde Mahmut yanlız değildi.. İki tane kendi gibi kro tiple oturmaktaydı.. Mahmut yüzü diğer tarafa dönük ve adamlardan biriyle konuşmakla meşgul olduğu için Didem'i ilk başta farketmedi, bu sırada da Didem Mahmut'un yanındaki adamları şöyle bir inceleme fırsatı buldu..

Adamlardan birisi 50'li yaşlarda orta boylu kel ve göbekli biriydi.. Giydiği yanarlı dönerli takım elbise, ayakkabıları, elindeki tesbih ve çorabının rengi ile resmen ben bir magandayım diye bağırıyordu.. Daha ilk saniyeden de gözlerini Didem'e kilitlemişti.. Aç bir ayı gibi gözleriyle uzun uzun süzdü Didem'i... Mahmut'tan bile daha kro bir tipti..

Diğeri nispeten daha genç, 45 yaşlarında ve oldukça iriydi.. Kirli sakallıydı.. Gerçek bir insan azmanı gibi görünüuyordu.. Boyu yaklaşık 1.90cm kilosu da 120 kadar vardı.. Göbeği da oldukça büyüktü, tam bir alkol göbeğiydi ve oturduğu yerde bacaklarının arasına doğru sarkmıştı. O da yaşlı olan gibi Didem'i gözleriyle yer gibi bakıyordu.. Yaşlı olana göre daha eli yüzü daha düzgün bir profil gibi gözüküyordu ama adamın öyle büyük ayakları vardı ki Didem'in gözünden kaçmadılar.. 46-47 numara var sanırım diye düşündü.. Didem her kadın gibi ister istemez "Bunun ayakları bu kadarsa aleti kim bilir nasıldır.." diye düşünmeden de edemedi.. Düşündü ama kendine de kızdı içinden, "Kızım zaten yediğin haltı temizlemek için buradasın, sırası mı şimdi..??"

Mahmut yaşlı adamın kapıya doğru bakakaldığını geç de olsa farketti.. Kafasını çevirdiği anda Didem'i görünce yüzünde memnumiyetle karışık pis bir sırıtış beliriverdi. Oturduğu yerden doğruldu,

-"Oooo Didem Hanım, nerelerdesiniz yaa, ben de yolunuzu bekliyordum, o gün hesabı tam kapatamadık biraz daha alacağınız kalmıştı sanırım onu almaya geldiniz" diyerek ayağa kalktı ve Didem'e doğru ilerledi..

Mahmut yanına kadar geldi ve Didem'i tokalaşma bahanesi ile kendine çekti, usulca kulağına "Arka tarafa geç yavrum, ben birazdan geliyorum" dedi..Didem çaresizce arkaya geçti.. Bu oyunda şimdilik Mahmut ne derse yapacaktı mecburen.. Avantaj bu krodaydı..

Arka tarafa hızlı adımlarla geçti. İçerisi leş gibi sigara kokuyordu.. Geçen gelişinde ortam kalabalık olduğundan buraya dikkatli bakamamıştı, ama dükkanın arkada tarafı resmen alem yapmak için kullanılıyor gibiydi.. Dünden kalma rakı sofrası hala ortadaki sehpanın üzerindeydi.. Boş bir sürü kadeh, dolu kül tablaları, yarım kavun-karpuz.. Kadehlerdeki ruj izinden ortamda kadın olduğu da apaçık belli oluyordu..

“En iyisi şu masaya oturmak” dedi ve geçen gün Mahmut'u arkadaşlarıyla bir şeyler izlerken gördüğü o masaya oturdu, bilgisayar da açıktı.. Açık olan internet tarayıcı penceresine gözü takıldı.. Sayfaları açmaya başladı.. Ve karşısına gelenler onu hiç de şaşırtmamıştı.. Onlarca pencere açıktı, analdan ağıza boşalmaya kadar türlü türlü kategoride porno sayfalar açıktı.. Didem meraklı şekilde incelemeye başladığı esnada yaşlı olan adamın konuşmasına kulak kabarttı ve dikkatini mecburen de olsa içeride konuşulanlara vermek zorunda kaldı..

- Oğlum Maho, söyle bak çakıyon mu lan içerdeki karıya..
- Yaw Selo ağabey, dedim ya müşterim diye..
- Lan sen ne zamandan beri müşterilerini dükkanın arkasındaki sikiş mekanına geçiriyorsun? Doğru söyle bak, siktin mi bu karıyı?
- Abi ne diyon allasen yaa...
- Oğlum söylesene , hasta etme adamı bak.!
- He abi he, siktim, sikmeye de devam ediyorum oldu mu?
- Lan ne ibnesin Maho, hiç şu abini düşünmüyorsun!! Biz öyle almışık dalgamızı elimize, girecek delik bulamıyoruz, senin çaktığın karıya bak hele.. İnsan demez mi şunu abime de ayarlayayım, o da bir baksın bu yavrunun tadına.?? Vallaha darılmışım sana..
- Yav abi bu karı öyle bi karı değil, olayı farklı.. Daha ben bile tadını alamadım hatunun, sen de bi dur hele, hem ben sana ne karılar ayarlarım, yeter ki sen iste..

Didem duydukları karşısında şok olmuştu.. Adamın bakışından belliydi zaten niyeti, ama bunu açık açık Mahmut'a söylemesi Didem'i oldukça ürkütmüştü. Mahmut'un adamı reddetmesi Didem'in yüreğine bir nebze su serpmişti..

Adamlar Mahmut ile bir süre daha oturdu. Konuşmalarından çok eski ve samimi arkadaş oldukları belli oluyordu. Kaldıkları 15-20 dk boyunca sürekli bel altı espriler, karı kızdan konuştular, Didem konuşulanları çok rahat duyuyordu, onlar da sanki arkada Didem yokmuş gibi rahat rahat konuşuyorlardı.. Belki de o duysun diye bu kadar rahatlardı, özellikle yapıyorlardı..

İri yarı olan sürekli sikmekten sokmaktan bahsediyor, götünden siktiği liseli bir kızı anlatıyordu utanmadan.. Daha sonra kızın arkadaşlarını da nasıl siktiğini ballandıra ballandıra anlattı. Anlattıklarına göre önce liseli kızı sikmiş, sonra bana arkadaşlarını ayarlamazsan ailene anlatırım bak diye tehdit etmişti. Zavallı kız da çaresizce arkadaşlarını ayarlamıştı bu ayıya.. Didem kıza mı üzülse, kendi de aynı durumda olduğu için kendine mi üzülse bilemedi.. "Bunlar çete gibi resmen, herkese şantaj yapıyorlar" diye düşündü..

Daha sonra Mahmut girdi söze, "Oğlum Berhan, iyi sikseydin bari, öyle kolay kolay bırakmasaydın çıtırları bulmuşken" dedi.

"Yav sen ne diyorsun aga, bunları iki gün önce grup siktim, bi ona bi ona sokuyorum, götten çıkarıp ötekinin ağzına veriyorum, bildiğin orospu yaptım kızları, şimdi de sikilmeden duramıyorlar amına koyayım" diye yanıtladı ve devam etti :
-"Maho biliyon mu kız ikisi de daha, şimdilik götten veriyorlar ama kızlıklarını da alırım ben bunların yakında"
-"Ulan ne adamsın Bero, bi gün bu çıtır sevdan başına iş açmasa bari.."
-"Oğlum ben senin gibi folloş karılarla uğraşamıyorum, karıya yarrağı soktun mu bağırtacaksın, inim inim inleteceksin altında.. Sendeki o bamyayla, amları patates olmuş olgun karıları sikince ne anlıyon bilmiyom, iki beden büyük gömlek giymiş gibi... Beni biliyon gardaş, ben slim fit amcıklardan hoşlanıyorum, gerekirse risk de alacan biraz" diye ekledi ve gürültülü bir kahkaha attı.. Hepsi birlikte hayvan gibi gülüştüler..
-"Lan oğlum beni konuşturma bak şimdi bamyaymış.. Sen içerdeki karıyı rüyanda göremezsin kırk yıl uğraşsan. Karıda bi am var lokum mübarek!! Tam bir sikiş makinası. Senin liseli cıvırların gibi ölü gibi de yatmıyor altta.. Am göt sakso ne istersen var, karı tecrübe amına koyayım.. Selo abi iyi maldan anlıyor bak, sen sus o konuşsun.. He, haksız mıyım Selo abi?”

O esnada uzun süredir sessiz olan yaşlı adamın sesi tekrar duyuldu..
-“Oğlum Bero olgun candır can. Bak şu arkadaki karıyı bana verseler, sabaha kadar amını götünü dağıtmazsam şerefsizim. Hasta oldum lan manitaya. Tam benim kalemim.. Ama bu yavşak Maho, abisine çok gördü bi boyalı orospuyu.. Biz onu milli yapalım geçmiş zamanda, abi bizi karıya götür diye ağlasın yalvarsın, ahırdaki eşşekleri sikiyorken vakti zamanında şimdi muhtaç duruma düşen abisini tanımasın.. Hey gidi yalan dünya hey...”

-”Aman abi, dedim ya, bu karı başka, orospu değil hem evli bu. Ben senin işi halledicem sözüm söz..”

-”Anladık amk, orospu değil. Bak ne diyecem sana. Senin bana bi 5 kağıt borcun vardı ya. Heh, bak o içerideki yavruyu ayarla bana, sileyim o borcunu. Üste para da veririm bak, benim de sözüm söz.”

O anda duyduklarına inanamayan Didem içeride sinirden kaskatı kesilmişti.. Mahmut'un kendisi ile söylediklerine mi kızsın, adamın resmen orospu gibi Didem'i satmasını istemesine mi kızsın bilemiyordu. “Nasıl bir belaya bulaştım ben?” diye kendi kendine öfkeleniyordu.. Hele o çok sevdiği kocası şu anda Didem'in yaşadıklarını görse kahrından ölürdü kesin..

Didem merakla Mahmut'un Selo adındaki bu yaşlı kroya vereceği cevabı bekliyor, bir taraftan da tırnaklarını kemiriyordu.

Mahmut adamın bu talebini yine bir şekilde geçiştirmişti. Anlaşılan Mahmut Didem'i kıskanıyor ve kimseyle paylaşmak istemiyordu. Bu durum Didem'in hoşuna gitmişti..

Mahmut adamları yolcu ederken yaşlı olanı tekrar ısrar ederek, "Aman deyim ayarla o karıyı bak, sikiş makinesi diyorsun bir de utanmadan karşımda, hiç abeyini düşünmüyorsun. Bak teklifimi unutma , ne zamandır iyi sikişen bi karıya denk gelmedim Maho" dedi. Adam niyetini iyice bozmuştu ve ısrar etmekte çekinmiyordu.

Mahmut adamları geçirdi, sonra arkaya geldi.. Sürekli imalı imalı sırıtması Didem'in sinirine dokunuyordu inceden..

Mahmut "Hoş geldin yavrum, niye bu kadar geciktin, kaç gündür bekliyorum" dedi.. Didem birşey diyemedi.. "Ne o trip mi yapıyorsun seni amcık seni" dedi Mahmut. " Öyle canın isteyince gel git yok artık, yarrak manyağı yapacam seni" dedi ve öpmek için çenesini yakaladı.

Didem "Mahmut, sence de önce bir oturup konuşmamız gerekmiyor mu?" diyerek kafasını geri çekince Mahmut sert bir şekilde önünde durduğu koltuğun üzerine doğru itti. Didem koltuğa sert bir şekilde oturmak zorunda kalmıştı..

-"Bak kızım, ben senin o götlek kocana benzemem, ne dediysem yaparım. Gel dersem gelecek git dersem gideceksin, Haaaa yok akıllı olmaz da beni kızdırırsan, beni bazı şeylere mecbur edersin."

Didem sert bir şekilde itilmenin etkisiyle dağılmış saçlarının arkasından öfkeli bir biçimde bakıyordu. Mahmut "Ne bakıyorsun sikecek gibi, anladın mı beni onu söyle" dedi.
Didem "anladım" dercesine kafa sallayabildi sadece..

"Peki nolacak o resimler? Sen tehditle hep böyle bana sahip mi olacaksın? Hem ne gerek vardı resim çekip tehdit etmene, ben zaten sana isteyerek gelmiştim, gelmeye de devam edecektim, şimdi böyle daha mı iyi?? Bu şekilde sevişmekten ne zevk alacaksın şimdi??" diye sordu..

Mahmut sessiz kaldı bir süre.. Hali , Didem'e hak verir gibiydi sanki.. Didem adamı etkilediğini düşünüyordu ve çözülmesini bekliyordu...

Mahmut "Bak yavrum, sana karşı iyi niyetli olmamı istiyorsan şimdi git, akşama da seni siktiğim o evde ol saat 9 da" dedi.. "Bunları akşam uzun uzun konuşuruz.. Ama bil ki, nasıl muamele edersen benden de aynı şekilde karşılığını görürsün.. Resimleri de akıllı bir kız olduğun sürece dert etme, belli mi olur, muameleni beğenirsem bu akşam bile onları silebilirim" dedi..

"Ama önce şu telefonunu ver bakayım!" dedi Mahmut. Didem'den aldığı telefona kendi numarasınıdiye kaydetti ve Didem'in numarasını da kendine aldı..

Didem telefonunu çekerek aldı, çantasına koydu. O esnada Mahmut Didem'in kolunu yakaladı kendine doğru çekti.. Diğer eliyle de kalçasını sıkıca kavradı..
"Yav canım da çok sakso istedi kız senin o etli dudaklarını görünce, hani nasıl emdiğini bilmesem sorun yok da, o gün tam tadını alamadım, acaba ağzına mı versem şurda, ha Didoş??" dedi..
Didem "Madem sikişmek istiyorsun, akşama sakla enerjini" diyebildi.. Bir an önce çıkmak istiyordu oradan..

Mahmut "Tamam lan, öyle olsun hadi git bakalım!" dedi ve kalçasına sert bir tokat attı.

-"Tamam gidiyorum, ama son bir şey var.. O adamlar kimdi, hem ne cüretle sana öyle teklifte bulunuyorlar? "

-"Yahu arkadaşlarım işte. . Hem sana hesap mı verecem amına koyayım kimse kim.. Yüz verdik astarını istiyorsun.. Hem kabul mu ettim teklifini sanki, ne oldu amk? Hadi git, güzelce hazırlan akşama, geçen sefer geldiğin gibi gelmezsen hesabı o zaman ben sana sorarım" dedi sikini avuçlayarak.. "Cezanı acımadan keser Küççük Maho ona göree.. "

Didem arkasına bakmadan çıktı, hızlı adımlarla arabasına doğru yürüdü, aklı çok karışıktı.. Bir türlü güvenemiyordu bu adama.. Yaptıkları, hareketleri , bir öyle bir böyle konuşmaları tedirgin ediyordu Didem'i.. Bu Selo ile Bero dediği tipler de iyice canını sıkmışlardı.. Ama çaresiz Mahmut'a güvenmek zorundaydı, aksi halde resimlerin akıbeti istediği gibi olmayacaktı.. Bir an yine kocasının o resimleri gördüğünü düşündü.. "Allahım nasıl bir skandal olur" dedi içinden.. Bunu asla istemiyordu...

Eve geldiğinde bir süre müzik dinleyerek kafasını dağıtmak istedi, ama olmadı. Sakinleştirici bir ilaç alıp bir süre uyudu.. Ama olmuyordu.. Yaşadıklarını ve bundan sonra yaşayacaklarını düşünmekten çıldıracak gibi oluyordu..

Gözü hep saatteydi. "Allahım ne yapacağım ben??" diye düşünüyordu sürekli. Küçük bir oyun başına ne işler açmıştı.. Hava hafiften kararmaya başladığında da tedirginliği iyice artmıştı.

Kendisine bir kadeh viski koydu rahatlamak için. Hızlıca içti ve ikinci kadehi doldurdu...Zaman hızlıca akıp gidiyordu, o resimleri sildirmek istiyorsa artık hazırlanmalıydı..

Banyo yapmak için soyunmaya başladı. Elleri ve ayakları resmen buz gibiydi tedirginlikten.. Yaz günü üşüyordu.. Aynada kendisine baktı, kendisinden utanıyordu alenen.. Uzun uzun aynada vücudunu seyretmeye doyamayan kadın, artık kendi görüntüsünden kaçar gibiydi..

Küvetin dolmasını beklerken gözü hızla akan suya takıldı. O gün jakuzide yaşananlar gelmişti aklına. Aslında son ana kadar inanılmaz keyif almıştı yaşadıklarından. Hele Mahmut'un ıslak çamaşırını sıyırıp da o muhteşem sikinin bir ok gibi kendine doğru yöneldiği an muazzamdı.. Mahmut böyle bir zorbalık yapmasa da o muhteşem yarrağı ile Didem'i kendisine rahatlıkla bağlardı, ama o kro bu yöntemi tercih etmişti işte..

Küvete girdi, kendini sıcak suyun içerisine bırakınca biraz rahatlamıştı. Aldığı alkol de yavaş yavaş etkisini göstermeye başlamıştı.. Aslında Mahmut'un bugün arkadaşlarından kendisini kıskanması biraz da hoşuna gitmişti, Mahmut'un ona karşı zaafı olduğu ve sadece amacının sadece kendisini sikmek olmadığını düşünmesine sebep oldu olanlar.. Sabahki kadar tedirgin değildi ama yine de böyle şeylerin yaşanmamış olmasını yeğlerdi..

Oysa ki ne güzel de sikmişti o gün Mahmut... Tam bir fahişe gibi , tam Didem'in istediği gibi.. Hatta daha önce kimse iki kere üst üste boşaltamamıştı Didem'i.. Ah keşke karısından o telefon gelmese, Mahmut öylece çekip gitmek zorunda kalmasaydı... Mahmut da Didem'i tekrar sikebilmek için o görüntüleri kaydetmiyor olacak, birbirlerine güvenlerini yitirmeyeceklerdi belki de..

Evet, bu akşam o fuhuş evine gidince Mahmut yine onu bir fahişe gibi çatır çatır sikecekti, bunu biliyordu.. Ama "Acaba adamın gönlünü edersem beni rahat bırakır mı ??" diye de sürekli düşünüyordu kendi kendine..

"Evet evet, Mahmut'u ikna edebilirim , etmeliyim de" dedi.. Sonuçta o da bir erkekti ve güzel bir kadın uğruna yapmayacakları yoktu bu erkeklerin.. Kocasını defalarca ikna etmişti istediklerine.. Önce erkeğine kendisini bir kral gibi hissetmesini sağlar, zevkin doruklarına çıkarır ve sonra da istediğini alırdı..

"Tedirgin olmama gerek yok, hallederim nasılsa" diye kendini sakinleştirmeye çalıştı.. Hafiften yine moda girmeye başlamıştı.. Viski ve güzel bir banyo onu oldukça rahatlatmıştı..

Bornozunu çıkararak dolabın önüne geçti ve yine Mahmut'u azdıracak açık saçık şeyler aramaya başlamıştı. Aklını almalıydı yine bu hayvanın, bu işin tek çaresi buydu..

Çok fazla aramadı.. Favorilerinden olan siyah, taşlı bir mini elbise seçti.. Hafiften gece kıyafeti havası vardı. Göğüs kısmı açık, beline oturan ve oldukça mini bir elbiseydi.. Ama öyle bir sırt dekoltesi ve yırtmacı vardı ki, bu görüntüyle Mahmut'un her türlü aklını alırım diye düşündü..

Elbisenin altına kasıklarında biten üst kısmı dantelli bir file çorap giyecekti.. Evet niyeti buydu.. Erkeklerin file çoraptan nasıl hoşlandıklarını iyi biliyordu.. Giydiği çoğu zaman eşi de dahil olmak üzere erkeklerin kendisine nasıl ağızları açık şekilde baktıklarını defalarca tecrübe etme fırsatı bulmuştu..

Yatağa oturarak ağır ağır çorapları bacaklarından yukarı çekti.. İnanılmaz derecede tahrik edici bir görüntü vardı aynada.. Çıplak bedenin üzerinde sadece baldırlarına kadar uzanan incecik çoraplarla bir sex tanrıçası gibi görünüyordu.. Çoraplara uygun bir çamaşır seçmeliydi şimdi. Çamaşır çekmecesinin açar açmaz önü dantel, arkası ip ve taşlardan oluşan siyah tanga eline geliverdi hemen.. Bu da file çorap gibi muhteşem bir seçim olmuştu.. Genelde düşük belli pantolon giydiği zamanlarda bu muhteşem tangayı giyer, arkadan sürekli gözükmesini sağlar ve abaza erkeklerin ağzının suyunu akıtırdı..

Aynada son kez kendine baktı, makyajını son kez kontrol etti. "Hadi kızım göreyim seni, korkulacak bir şey yok, halledersin sen" diye kendini motive etmeyi ihmal etmedi.

Evden çıktı , yol boyunca arabada yüksek sesle hareketli şarkılar dinledi.. Kendini sakinleştirmeye biraz da moda girmeye çalışıyordu, ama gizliden gizliye içinde fırtınalar kopuyordu. Olacakları düşünmemeye çalışıyordu..

Sitenin girişine geldiğinde o günkü güvenlik hemen yanına geldi. Adam Didem'i tanımıştı. "Mahmut abiye geldiniz değil mi?" diye sorarken yukarıdan Didem'in göğüs çatalını kesmekle meşguldü. Didem evet dedi, "Tamam o da geldi, sizi bekliyor" dedi ve aracını park etmesi için yol gösterdi.
Arabadan inerken kapısını açmak için davrandı, tam bir sırtlan gibi o da bu ceylandan ne koparırım derdindeydi.. Didem güzelliğini sakınmadı, oldukça cüretkar bir şekilde arabadan indi.. Bacağını kaldırıp ayırdığı anda güvenliğin yüzüne baktı ama adam hedefe kilitlenmişti bile.. Çorabın bittiği yerde herşey ortadaydı işte.. Siyah tül tangasının altındaki dudaklar oldukça net bir şekilde güvenlikçinin gözlerinin önündeydi.. Belki lazım olur bu adam diye düşünüyordu gösterirken..

Kıvıra kıvıra binanın giriş kapısında yöneldi.. Diafondan dairenin zilini çaldı.. O sırada arkasına dönüp bakma gereği hissetti. Güvenlik hiç çekinmeden açıkça Didem'i izliyordu ağzının suyu akmış şekilde..

Kapı açıldı, asansöre doğru yöneldi. Asansörü beklerken kendine sitenin girişindeki boy aynasından tekrar baktı.. Saçlarını düzeltti.. Çok güzel gözüküyordu..

Dairenin kapısına geldiğinde zili çalmasına fırsat kalmadan Mahmut kapıyı açtı ve Didem'e şöyle bir bakış atarak sesli bir şekilde ıslık çaldı.

" Vay anam vay, nerde sabahki suratsız karı, nerde bu afet.. Haaah, bana böyle gelecen işte yavrum" dedi ve Didem'in dudaklarına asıldı. Adam öpmüyor, resmen dudaklarını emiyordu azgın bir hayvan gibi..
"Geç bakalım içeriye" derken elbisenin ince kumaşını yukarı sıyırarak elini soktu ve çıplak kalçaları eline gelince “Vay amına koyayımi sen nasıl bir fahişesin böyle ” diyerek kendini tutamadı..

Mahmut'un mengene gibi elleri kalçasını sıkarken canını yakmıştı biraz, ama Didem anlamsız bir şekilde tahrik olmaya başlamıştı yine.. Mahmut'un onu böyle erotik bir biçimde karşılaması belki de işleri kolaylaştıracaktı Didem için..

Didem hiçbir şey demeden hızlıca içeri girdi, salona doğru ilerledi.. Girince biraz şaşırdı, çünkü
içeride güzel bir rakı sofrası kurulmuş, hiç de beklemediği bir ortam vardı..

"Bu ne şimdi, alem mi yapacağız yoksa?" diye sordu Didem.

"Eee kuru kuruya mı sikişecez yavrum? O geçen seferdi.. Kafalarımız önce kıyak olsun, sonra sikişiriz merak etme" dedi Mahmut..

Didem biraz rahatlamıştı.. Aklından bir takım düşünceler geçti.. Mesela Mahmut'u sarhoş edip telefonundakileri silebilirdi.. Ama bu ayı kesin yedeklemiştir diye düşündü sonra..İşleri berbat etmekten çekiniyordu..

Mahmut Didem'i bir centilmen gibi sofraya oturttu. Sofrada bir kuş sütü eksikti neredeyse.. Bu ayı bunları benim için mi hazırlamış diye kendi kendine sordu..

Mahmut Didem'in sofrayı beğendiğini anladı, kendisine de onaylatmak için "Nasıl, beğendin mi yavrum?" diye sordu.

"Evet, beğendim. Sen mi hazırladın?" diye sorunca Mahmut kahkahayı patlattı. "Yav yok lan, ben ne hazırlayacam, sipariş ettim hepsini" dedi. Bu öküzden bunları hazırlamasını beklemek aptalcaydı zaten..

Mahmut da masaya oturdu ve rakı şişesini açarak ikisine de birer kadeh doldurdu.

Didem ben "Ama ben rakı içemem ki" diyince "Ben sana ne verirsem onu içeceksin yavrum" dedi.

"Hadi şerefe.. Rahatla biraz, bu kadar korkma sikicinden!"

Didem istemeye istemeye bir yudum aldı ve masum bir ifadeyle Mahmut'un yüzüne baktı.. Kocasından da bir şey isteyeceği zaman böyle bakardı.. Dudaklarını büzerek konuşmaya başladı..

-"Mahmutcum, gündüz konuşmadığımız şeyleri sence şimdi konuşmamız gerekmiyor mu? Beni o gün neden öyle bırakıp gittin, neden resimlerimi çektin, neden bana böyle davranıyorsun.. Ben bunları hakedecek ne yaptım söylesene? Hem sabah da beni geçiştirdin zaten..Gel dedin geldim, ama hadi lütfen konuşalım.."

Mahmut ilk başta biraz konuşmayacak gibiydi. Sonra söze girdi,
"Bak yavrum, oyun oynanacak adam var oynanmayacak adam var. Kiminle ne yaptığına dikkat edeceksin.. Benim derdim seni tehdit etmek değil , ama sen de dikkatli olacaksın. Benim gibi bir aşiret delikanlısıyla oyun oynanmaz. Bunu öğreneceksin, beni mutlu edersen de resimleri silerim, sabah da söyledim" dedi.. "Ama önce iyi kız olacaksın ve sikicinin sözünden çıkmayacaksın, anlaştık mı?"
- Anlaştık.. Ama söz ver, sileceğine..
- Söz..
- Hadi bakalım, iç iç iç.. Ooooh yarasınn yavruma..

Didem'in biraz keyfi yerine gelir gibiydi. Gittikçe rahatlıyor ve çözülüyordu.. "Bu saaten sonra nasılsa Mahmut'u ikna ederim diyordu" kendi kendine.. Hem ayrıca Mahmut'a karşı koyamıyordu istese de.. Aslında adam her türlü ikna ediyordu Didem'i.. Hayatında böyle bir kronun oyuncağı olacağı aklının ucundan geçmezdi.

İlk kadehi fondip yaptılar hızlıca.. Didem'in boğazı yansa da yapacak bir şey yoktu.. Ağzına bir dilim kavun attı acılığı geçirmek için..

Mahmut müzik açtı.. "Hadi bakayım, neşemiz yerine gelsin. Biraz dans et bakalım sikicin için" dedi..

Didem ilk başta ben anlamam dese de aslında çok güzel dans ederdi.. Hele kocasını azdırmak için direk dansı bile öğrenmişti zamanında. Şimdi ise sahibini bile bilmediği bir evin salonunun orta yerinde tüm seksiliği ile bir kro için kıvırmak zorundaydı..

Oynarken memeleri muhteşem şekilde sallanıyor, eliseden dışarı fırlayacak gibi oluyordu.. Mahmut bir an olsun gözlerini alamıyordu.. Sürekli eğilip kalçalarını Mahmut'a doğru çalkalıyordu.. Sahnede muhteşem bir gösteri vardı Mahmut için..

Mahmut da daha fazla dayanamayarak ayağa kalktı ve Didem'in yanına geldi. O da ellerini kaldırarak saçma sapan figürlerle Didem'e eşlik etmeye başladı. Ama oldukça komik oynuyordu.. Didem dayanamayıp bir kahkaha attı, Mahmut'un komik harektleri onu güldürmüştü ve biraz da olsa rahatlamıştı..

Didem gece klüplerinde ava çıkan escortlar gibi kalçalarını Mahmut'a bastırmaya, erkekliğinin çevresine sürtmeye başladı..

Mahmut da boş durmuyordu.. Elleriyle belinden yakalamıştı Didem'i ve kendine doğru çekerek arkadan memelerini avuçluyor, eteğinin altını yokluyordu.. Arkadan Didem'in boynunu öpmeye yalamaya başlamıştı.. Rakı kokan nefesini boynunda hissediyordu sürekli..

Bir süre daha birbirlerine sürtünerek dans ettiler.. Fakat daha önce içmiş olduğu iki kadeh viskinin de etkisiyle Didem'in hafiften başı döner gibi oldu. Mahmut'tan müsaade isteyip oturdu.

Canı sigara içmek istiyordu.. Çantasına elini attı ve sigarasını aradı.. O sırada telefonda eşinin defalarca aramış olduğunu gördü. Evden çıkmadan eşine çok uykusu olduğunu, yatacağını söylemişti. Buna rağmen eşi defalarca aradıysa kesin önemli birşey var diye geçirdi içinden ya da bir şeyleri hisstemiş olacaktı.. Telefonu tekrar çantasına koydu ama içi hiç de rahat değildi..

Didem sigarasını aldı, o gün Mahmut'un kendisine arkadan dayadığı fransız balkona doğru yöneldi.. Dışarı çıkarak sigarasını yaktı.. O esnada Mahmut arkadan elinde rakı kadehi ile yanaştı..

- Al iç bakalım yavrum.. Çok ağır gidiyorsun. Bak bayılma hemen, ayıltana kadar sikerim haberin olsun.. Hahahaha...
- İyi ver bakalım içelim..

Didem çaresizce Mahmut'un her dediğini yapıyordu.. Yavaştan alkolün tesiri altına girmeye başladığını da hissediyordu..Aslında kafası güzelken çok daha iyi sevişirdi, ama çok da sarhoş olmaması lazımdı tabii..

Mahmut "Eee naptın bakalım kaç gündür, niye aramadın, yoksa götün yeni mi iyileşti" diye yersiz bir espri yaptı..

Aslında doğruydu söylediği, götü yeni iyileşmişti Didem'in. Bir iki gün cayır cayır yanmıştı o bakire göt deliği.. Gerçeği söylemedi tabii ki, “Yoo” dedi, “Canım öyle istedi..”

"Vay vay vay, ben sana canının ne istediğini göstericem birazdan yavrum merak etme sen" dedi Mahmut sikini sıvazlayarak . "Bak bizim oğlan sabırsızlanıyor. Hadi bitir sigaranı bir an önce.."

O esnada Mahmut Didem'in bacaklarını okşayarak eteğinin yine altına elini soktu.. Eli ayağı rahat durmuyordu geldiğinden beri.. Azdığı çok belliydi..

İri parmaklarını tangayı yana çekerek arka deliğine bastırmaya başladı.. Aşağı yukarı hareketler yaparak Didem'i tahrik etmeye çalışıyordu.. Hedefi yine Didem'in göt deliğiydi besbelli..

Sigarası bitince içeri girdiler.. Didem 'Ben daha fazla içmek istemiyorum, evde de bir kaç kadeh içtim zaten' deyince Mahmut olur der gibi kafa salladı..
“O zaman düş bakalım önüme” deyip Didem'i yatak odasına yönlendirdi..

Didem aldığı alkolden ötürü iyice rahatlamış ve gevşemişti..
Yatağa uzandı, “Ayakkabılarımı çıkartır mısın?” diye sordu Mahmut'a.
Mahmut “Çıkarmam mı gülüm” diyerek ayakkabıları çıkardı ve Didem'in ayaklarını kokladı.. “Ohhhh” dedi, “Muhteşem ayakların var kızım, hastasıyım”

File çorabın üstünden ayak parmaklarını yalamaya başladı.. Çok hoşuna gidiyordu Didem'in.. Bu adam tam bir yalama manyağıydı.. Yalaya yalaya bacak aralarına kadar geldi.. Çamaşırın üstünden Didem'in amının dudaklarını dillemeye, ısırmaya başladı.. Didem inanılmaz zevk alıyordu.. Sanki onu tehdit eden adam değil de bir başkasıydı yalayan.
“Adama bak, yalamaya doymuyor, niyeti kötü olsaydı normalde şimdiye çoktan o koca sikini ağzıma sokmuş, benim onu yalamamı isterdi” diye düşünüyordu Didem..

Mahmut Didem'in tangasını yana çekti, o muhteşem tüysüz amcığı karşısında sulu sulu bekliyordu..
Bıyıklarını sürte sürte girişti yalamaya.. Diliyle amının dudaklarını ikiye ayırıyor, dilini içeri bastırdıkça Didem zevkten inlemeleri daha yüksek sesle oluyordu..
“Ahhhh, evet aşkım, durma nolur devam et yalamaya, mmmmm...” Didem konuştukça Mahmut daha bir gaza geliyor, kendini ispatlamaya çalışan bir ergen gibi tüm hünerlerini ortaya koyuyordu..
Didem'in am suları amından dışarı fışkırıyordu artık.. İnanılmaz derecede ıslanmış ve suları aşağıya doğru sızmaya başlamıştı.. Mahmut'un dil darbeleri de onları takip ederek yavaşça müptalası olduğu o arka deliğe doğru kaymaya başlıyordu..
Bacakları havada asılıydı Didemin, Mahmut baldırlarından geriye doğru bastırarak Didem'in bütün hazinesini tabak gibi ortaya çıkarmıştı.. Adam resmen yiyordu Didem'i..

Mahmut yalamayı bırakarak bir çırpıda üstünü çıkardı.. Siki yine dev gibi kabarmış , semsert olmuştu..
Didem'in elbisesini ve tangasını itinayla çıkardı.. Üstüne çıkarak memelerinin arasına sikini sıkıştırdı.. O git gel yaptıkça koca siki Didem'in ağzına çok rahat bir şekilde girip çıkıyordu.. Bir süre böyle ağzını ve memelerini sikti Didem'in..
Sikini eline alarak taşşaklarını Didemin yüzüne yapıştırdı.. Didem de artık iyice azmıştı.. Adamın taşşaklarını emiyordu..

Amının bu kadar yalanmasından kuduran Didem kocasına yaptığı gibi Mahmut'un kalçalarından sıkarak taşşaklarından aşağıya doğru yalamaya başladı.. Mahmut'un zevk hırlamaları artmıştı, çok keyif aldığı apaçık belliydi.. Didem adamın bu sefer tüm kıllarını , hatta göt deliği çevresindekileri bile traşladığını farketti.. Hazırlanmıştı bu ayı Didem'le sikişmek için, besbelliydi..
Didem'in dil darbelerinin de istikameti belli olmuştu.. Bir eliyle Mahmut'un sikini kavradı ve diğeriyle de Mahmut'un göt deliğine masaj yapıyor, dil darbelerini ustaca Mahmut'un götünün çevresinde gezdiriyordu.. Mahmut'un götünü dilledikçe sikinin kasılmalarının arttığını hissediyor, bu durum acayip derecede azdırıyordu..

Mahmut'un siki taş gibi olmuştu, daha fazla dayanmaya gücü kalmamıştı artık.. Kafasının üstünden kalkarak Didem'in bacakları arasındaki yerini aldı hemen...

Sikini Didem'in am suları ile ıslatıp hiç acımadan amının dibine kadar tek hareketle kökledi..
“Ooohhhhhh.... Durma hadi pompala aşkım” dedi Didem.. Konuşarak Mahmut'u kudurtacak ve istediğini alacaktı..

“Bak kızım kaç gündür seni sikecem diye kimseyi sikmedim, taşşaklarım şişti” dedi.. Gerçekten de taşşakları bir boğanınki gibi kocamandı.. Darbelerin etkisiyle de Didem'in göt deliğini resmen dövüyordu taşşakları.. O Didem'in amına pompaladıkça da odada “şaaak şaaaak şaaaak” sesleri yankılanıyordu..

Bir süre bacak omza yaparak sikti Didem'i.. Sikerken de ayak parmaklarını tek tek emiyor, Didem'in kendinden geçmesini sağlıyordu..

“Dön bakalım arkanıi hadi domal yavrum sikicine” diyerek Didem'i domalttı, bir jokey gibi arkasına geçti.. Kazık gibi olmuş sikiyle tekrar amına girdi Didem'in..
Didem Mahmut sikini içeri soktukça kalçalarını bir sağa bir sola sallıyor, adamın sikini bir merdane gibi eziyordu .. Aynı anda da Mahmut kalçalarını bir kartal gibi kavramış , ara sıra attığı sert tokatlar da odanın içerisinde yankılanıyordu.. Mahmut'un attığı tokatlardan kalçasının yanakları kıpkırmızı olmuştu.. Her ikisi de inanılmaz zevk alıyordu..
Derken Mahmut'un sikinin başının büyüdüğünü ve hareketlerinin hızlandığını farketti.. Didem dizlerini indirip yüzüstü yattı ve bu şekilde bacaklarını kapatarak Mahmut'un sikini iyice kavradı..
Mahmut üzerine yatmış, olanca gücüyle Didem'i arkadan yarıyordu..
Evet, geliyordu işte ayı.. Didem'in üzerine kapaklandı, hırlaya hırlaya tüm döllerini fışkırtmaya başladı Didem'in amının derinlerine.. O kadar çok fışkırtmıştı ki, döllerin neredeyse yarısı dışarıya taşmıştı..
Didem “Nolur çıkma aşkım, yalvarırım” diyerek Mahmut'u devam etmesi için ikna etti..
“Ahh evet geliyorum noolur daha sert sik” dedikçe Mahmut Didem'e olanca hırsıyla köklemeye devam ediyordu..
Sonunda Didem de çığlık çığlığa boşalmaya başladı.. Mahmut resmen amını dağıtmıştı.. Alev almıştı amı.. Kasılmalarının sonu gelmiyordu..
Didem'in de boşaldığını anlayınca amından çıktı Mahmut ve bir süre öylece yattı Didem'in üstünde..
Daha sonra kalkarak “Ben bi kadeh daha rakı atıcam yavrum, sen de ister misin?” diye sordu..
Didem “Ben istemiyorum canım, sen al” dedi, Mahmut içeriye giderken arkasından bakarak “Allahım nasıl sikiyor beni bu hayvan, tam istediğim gibi, ben napıcam bu adamla?” diye kendi kendine düşündü..
Mahmut bir süre gelmedi, içeriden konuşma sesleri gelmeye başladı, biriyle telefonda konuşuyordu belli ki..
Didem “kiminle konuşuyor diye merak etti.. İçeri gidip dinlemek istedi ama tam o sırada telefonu kapattı Mahmut.. Didem de yatağa geri döndü ve amından sızan dölleri temizlemek için yatak odasındaki banyoya girdi..
Bir süre banyoda oyalandı, ayılmak için yüzünü yıkadı..

Tam banyodan çıkarken çalan kapı ziliyle irkildi birden... Öylece hareketsiz kalakaldı..
İnanılmaz şekilde panik olmuştu.. “Kim şimdi bu gelen??” diye endişeli şekilde beklemeye başladı..

İçerde gürültülü bir şekilde birden gülüşmeler yükseldi kapı açılınca.. Tanıdık seslerdi bunlar..

“Aman allahım!!!” dedi Didem içinde.. Hayır olamaz, olmamalıydı..

Gelenler sabahki adamlardı.. Hani o Mahmut'un dükkanındaki krolar.. Selo ve Bero..
“Nasıl olur, Mahmut bunları nasıl çağırır??” diye öfkesinden deliye döndü.. Hemen üstünü giymek için hareketlendi.. O adamların kendisini bu şekilde çırılçıplak görmesini istemiyordu.. Hatta resimleri filan da düşünmüyordu artık o panikle, tek derdi o evden kaçmak olmuştu şimdi..

Hızlı hızlı elbisesini giymeye çalışırken bir el sert bir şekilde omzundan Didem'i yakaladı..

Arkasına döndüğünde Bero adındaki o insan azmanının dev gövdesi ve yüzündeki alaycı ifade ile karşılaştı..

“Hayırdır yavrum, bir yere mi gidiyordun?” dedi Bero ve gürültülü bir kahkaha patlattı..

O esnada Mahmut'la Selo ismindeki o yaşlı kro da odaya girdi..

Selo pis pis sırıtarak “Yaw mahmut, hani bekleyecektin lan bizi de“ dedi.. “E sen bu amcığı halletmişsin bile biz gelmeden!!”.

Didem öfkeden deliye dönmüş bir şekilde Mahmut'un yüzüne bakıyordu.. Kalbi duracak gibi atıyordu.. Elbisesinin yarısına kadar giyebilmiş, elleriyle memelerini kapatmaya çalışıyordu..

Mahmut da göbeğini okşayarak pişkin pişkin öylece Didem'e bakıyor ve sırıtıyordu..
Didem dayanamadı daha fazla, “Ya sen nasıl bir hayvansın böyle” diyerek Mahmut'a bir tokat atmak için yeltendi.. Ama onu tutan Bero arkadan saçlarını öyle bir çekti ki sanki saçlarını derisiyle birlikte yerinden sökecekti hayvan..

Mahmut utanmadan “Noldu yavrum şaşırdın mı, oyun öyle oynanmaz, bak böyle oynanır” dedi. Sonra devam etti, “Benim Selo ağabeyim benden amcık isteyecek, ben de ona hayır diyecem öyle mi? Bu adam bana sikişi öğreten adam kızım, birazdan sana da gösterecek maharetini” diyerek Selo'nun sırtını sıvazladı..

Didem çırpındıkça Bero daha sert çekmeye başladı saçını ve en sonunda Didem'i yatağa doğru sert bir şekilde itti..

“Hadi bakayım siz çıkın hele de şu yavruyu bir de ben gıvrandırayım bakalım” dedi Selo..
Mahmut ve Berhan gülerek odadan çıktılar..

Adam Didem'in yanına geldi ve Didem'in elini tutarak sikinin üzerine koymak istedi.. Didem elini adamdan kurtararak sert bir şekilde adamın sikine vurdu..

Selo acıyla bağırdı ve yatağa attı kendini.. O kıvranıp inlerken içeriden Bero ve Mahmut koşarak geldi..

Bero "Sen güzellikten anlamayacan amına kodumun orospusu" diyerek Didem'i yakaladı ve sert bir tokat patlattı.. Tokatın etkisiyle Didem kendinden geçti, yatağa yığıldı kaldı..
Bir süre aldığı darbenin etkisiyle yarı baygın şekilde öylece uzandı.. Bero bir erkeğe bile atsa o tokadı bayıltabilecek hayvanlıktaydı ki bu tokat Didem'i kendinden geçirmeye yetmişti.. Kendine geldiğinde adamların üçü de çıplak vaziyette başında bekliyor, elleriyle siklerini sıvazlıyorlardı..

Selo, “Aha uyandı amcık, hadi koçum tutun ellerini" dedi ve Didem'in bacaklarının arasındaki yerini aldı..

Selo yarrağını hızlıca Didem'in amcığına geçirdi.. Girerken inanılmaz şekilde Didem'in canını yaksa da, Mahmut'un dölleriyle ıslanmış amın içinde gidip gelmeye başlayınca acı yerini zevke bırakmaya başlamıştı Didem için..

Didem deli gibi çırpınıyor, “Yapmayın hayvanlarrr” diye bağırıyordu.. Ama kimsenin durmaya niyeti yoktu.. Selo Didem'in memelerini emmeye ve ısırmaya başladı.. Tam bir hayvan gibi sikiyordu..

Didem direndikçe adam daha çok zevk alıyor gibi daha da çok köklüyordu sikini içeri..
Selo'nun siki Mahmut'unki kadar büyük değildi ama inanılmaz biçimde kalındı.. Resmen Didem'in amını ikiye ayırmıştı.

Didem istemsiz şekilde inanılmaz bir zevk almaya başlamıştı.. Bedeni beyninin içindekileri dinlemiyordu resmen..

Bir süre sonra da hem hali kalmadığı için hem de zevk aldığı için çırpınmayı bıraktı..
Artık olanları bir şekilde kabul eder gibi artık direnmiyor, bu adamların orospusu olmayı kabul etmiş gibi bir görüntü sergiliyordu... Zaten aldığı alkol sebebi ile de direnmeye gücü kalmamıştı..

Didem'in direnmeyi bıraktığını gören Selo "Bırakın yavrunun ellerini, o da istiyor artık besbelli.." dedi ve Didem'in dudaklarına yumuldu.. Ağzı leş gibi alkol kokuyordu bunun da.. Belli ki onlar da alemden geliyorlardı..

Didem 3 erkeğin arasında tam bir orospu gibi sikiliyordu.. Aslında yıllardır böyle bir grup sikişinin hayali ile yanıp tutuşuyordu, ama kısmet bu Kürt ayılarına idi..

Selahattin denen bu kro boşalmak nedir bilmiyor, dakikalardır sikiyordu.. Diğerlerinin de sabırsızlıktan beklemeye tahammülü kalmamıştı..

Adamın da hali kalmamıştı artık, Didem'in de.. Amı sürtünmekten alev alacaktı neredeyse..

Didem dili döndüğünce “Sen alta geç istersen” dedi adama.. Adam hiç iki etmeden kabul etti ve alta geçti..

Didem adamın kıllı bedeninden aşağı doğru inerek taş gibi olmuş sikini ağzına aldı.. Boşalması için gırtlağının derinliklerine kadar alıyordu siki ağzına.. Bir taraftan da Mahmut'a yaptığı gibi Selo'nun taşşakları ile oynuyordu..

Tam Selo'nun döllerini gırtlağına boşaltacağını hissettiği o anda arkasına birinin geçtiğini
ve belinden kavradığını farketti.

Dönüp arkasına baktığında Bero denen hayvanın sikini amına sürterek ıslattığını gördü.. Adam sikini ıslatarak kalçalarının arasına sürtüyordu..

Adam sikini kırbaç gibi kalçasına vurmaya başlayınca canının yandığını farketti.. Dönüp adamın sikine detaylıca bakma gereği hissetti.. Bero'nun sikinin heybetini görünce görünce korkudan bayılacak gibi oldu bir an..

Adamın alaycı bir şekilde Mahmut'un sikine bamya demesinden ve ayaklarının büyüklüğünden daha emlakçı dükkanında anlamıştı aslında bu herifin devasa bir aleti olduğunu.. Yaklaşık 25cm kadar vardı siki.. Ve sikinin kafası Didem'in götünü zorlamakla meşguldü şu an..

Didem "Hayır nolur götüme sokma, onu alamam arkadan, nolur sokma" diye yalvardıysa da Bero denen hayvan dinlemedi ve tek bir hamlede sikinin kafasını Didem'in daracık göt deliğinden içeri salıverdi.. Ve kafası giren siki Didem'in götünün dibine kadar yerleştirdi..
Didem bağırsakları yerinden çıktı zannetti bir an ve acıdan inanılmaz bir çığlık attı. bağırmasın tekrar diye Bero sikini yerinden geriye çekmedi ve öylece bir müddet bekledi.. Daha sonra yavaşça git gel yapmaya başladı..

Didem Selo'yu yalamayı bırakmış, acıdan ne yapacağını bilmez haldeydi.. Gözünden yaş gelmişti acıdan..

Selo sinirle “Yav ne yaptın Bero, tam patlıyordum karının ağzına, berbat ettin amına koyayım her şeyi” dedi.

Bero da “Kızma, gel abicim bak amcık boş, hadi yerleştir” dedi..

İşte, Didem'in yıllardır beklediği, hayallerini süsleyen o an gerçek oluyordu, bu kıllı kürt krolarının arasında tost olacaktı birazdan.. Gerçi böyle hayal etmiyordu ama karşı koyabilecek durumda da değildi açıkçası..

Didem acısı geçince Mahmut'un üstüne doğru giderek sikini kavradı ve amcığına yavaş yavaş yerleştirdi..

İnanılmaz bir andı... Her kadının hayalisi süsleyecek ebatta iki tane kalın sik deliklerini pompalıyordu.. Didem memelerini Selo'nun ağzına verdi, adam da hakkını vererek emmeye başladı..

"Şlak şlak şlak" sesleri odanınn her yerindeydi.. Didem'in gürültülü inlemeleri komşuları rahatsız etmiş olacak ki yukarıdan zemine vurma sesi geldi... Didem artık kendini iyice olaylara kaptırmış, anı yaşamakla meşguldü.. Tamam sikileceğini o da biliyordu ama bu olanlar hiç hesapta yoktu..

Mahmut içeriye elinde Didem'in telefonuyla girdi, ekranda “görüntülü arama” yazıyordu ve arayan kocasıydı..

Tanrım, Görüntülü arıyordu kocası.. Mahmut Didem'e bakarak "Açayım mı kız, izleteyim gavat kocana nasıl tost olduğunu, ister misin yavrum, ha?” dedi..

Didem yüzünde çaresiz bir ifadeyle “Açma, yalvarırım açma” diyebildi sadece..
Ve işte o an, Mahmut kahkahalar içinde Didem'in kocasının aramasına yanıt verdi..

Adam önce telefonda Mahmut'un yüzünü görünce bir afalladı.. “Sen de kimsin, karım nerde?” diye söylendi, ama arkadan gelen seslerden az çok neler olduğunu anlamıştı bile..

Mahmut telefonu sikine doğru tuttu ve adama “ Bak lan gavat, karın az önce bunu yedi, şimdi de aha bunları yiyor” diyerek telefonu yatağa doğru çevirdi..

Didem kocasını umursamaz bir şekilde iki kronun arasında inlemeler içinde sikilmekle meşguldü...

Adam “Didem! Didem, noluyor, allah aşkına?...aman allahım bu nasıl şey böyle?” dedikçe Didem “Aahhh kocacım, karını sikiyorlar işte, orospu yaptılar bu hayvanlar, ayhhh aaaaaaahhh.. Beni daha önce niye böyle siktirmedin kocacım, inanılmaz zevk alıyordum, oohhh.. Daha sert sikin hadiii...” diyordu..Umursamaz şekilde inlemesi kocasını çılgına çevirmişti adeta..

“Bak lan götoş , karını gördüğün gibi çatır çatır sikiyoruz, o bizim de karımız oldu artık.. Hadi kapat, işimiz bitince karın seni arar” dedi Mahmut..

Bero bir taraftan pompalarken diğer taraftan da “ Dur lan Maho, kapatma hemen, bi posta patlayalım karıya da izlesin lavuk” dedi..

Mahmut telefonu kapatmaktan vazgeçti ve görüntüyü arka kameraya alarak Didem'in kocasına film izletir gibi izletmeye başladı..

Bir süre telefonu Didem'in amına doğru tuttu, her şey o kadar net bir şekilde kocasının önündeydi.. Kapkalın iki kara sik karısının amın götünü dağıtmakla meşguldü.. Hele Bero'nun siki Didem'in götünğ öyle bir yarıyordu ki, Didem adamın sikinin götünün yanaklarına kadar yararak girdiğini rahatça hissedebiliyordu..

Mahmut'un da artık dayanacak gücü kalmamıştı, ikinci postayı atmalıydı..

“Şimdi otur ve izle, anın tadını çıkar.. Hem bak karını öyle orospu gibi giyinmesine izin verip sokağa salarsan suç senindir, karını da böyle sikerler işte aslanım” dedi..

Telefonu tüm olan biteni gören bir noktaya yerleştirdi ve kendisi de Didem'in yanına geçerek sikini Didem'in ağzına soktu..Şimdi görüntü tam porno filmlerden bir kare gibiydi..

Didem 3 kişi tarafından sikiliyor, kocası da kıyamadığı biricik karısının hunharca sikilişini izliyordu...

Bu Didem ve kocası için bir son mu yoksa her şeyin başlangıcı mıydı?? Artık zaman gösterecekti her şeyi.. Ya tamam ya devam diyeceklerdi olan bitene...
Published by toroci55
2 years ago
Comments
Please or to post comments