zaporn.net
TEŞHIR DELISI DIDEM 02 - İNTIKAM

TEŞHIR DELISI DIDEM 02 - İNTIKAM

Aradan tam bir hafta geçmişti.. Ama Didem Mahmut'u azdırmanın verdiği zevki ve o anları aklından çıkaramıyordu. Aklından çıkaramadığı başka bir şey daha vardı aslında.. O gün dükkandan çıkmak üzereyken , Mahmut'un pantolonunun altından belli olan ve Didem'i parçalamak için şahlanan o iri kıyım aleti...

"Acaba neye benziyordu?", "O hali tam kalkmış hali miydi?", "Aralıksız kaç kere beni mutlu eder?" gibi bir sürü soruyu sormaktan kendini alamadı Didem. Oraya tekrar gitmeye cesareti var mıydı onu bile bilmiyordu, ama aklında tek bir şey vardı son bir haftadır.. O da Mahmut'un pantolonun altındaki o muhteşem kabarıklığın neye benzediği..

Normalde yaptığı tüm yaramazlıkları eşine en ince detayına kadar anlatır, eşiyle fantezilerini canlı tutardı.. Sonra deli gibi sevişirlerdi.. Ama Mahmut'u anlatırken onu azdırmanın kendisini çok etkilediğini eşine söyleyemedi, çünkü eşinin kendini Mahmut'a sunacağından endişe etmesini istemiyordu. Eşi bir takım yaramazlıklar yapmasına izin veriyordu, ama sikilmesine asla. Hele hele Mahmut gibi bir kro tarafından.. Belki de Didem'i daha heyecanlandıran şey de buydu.. Mahmut'a kendini vermesinin eşinin hoşuna gitmeyecek olması, yasaklar.. Ah o yasaklar..

Eşi dün gece tekrar iş seyahatine çıkmıştı, gece de yalnız uyumak zorunda oluşu onu hem üzmüş, hem de bol bol Mahmut'un sikinin hayalini kurmasına sebep olmuştu.. Peki niye bu adamı aklından çıkaramıyordu? Kalın siki miydi, yoksa ayaklarını hamur gibi yoğuran kıllı elleri ve aşırı erkeksi göbekli kıllı vücudu muydu aklından çıkaramadığı?? Aslında hepsi de doğru cevaptı.. Kıllı erkekleri zaten oldum olası beğenirdi, ama Mahmut'u gizemli kılan hem kıllı hem de iri sikli olmasıydı...Çok da güzel masaj yapıyordu üstelik.. Sadece ayaklarını değil , tüm vücudunu o kıllı ellerle yoğurduğunu hayal etti bir an, ve iç geçirdi..

-----

Mahmut cephesinde de işler farklı değildi.. O da günlerdir bu sosyetik fahişeyi becermenin hayali ile yanıp tutuşuyordu.. Rasim'den Didem'in telefonunu öğrenip aramayı, soyadını öğrenip sosyal medyada bulmayı istedi ama Rasim'de ne soyadı ne telefon bilgisi vardı...

Didem'in o minicik ayakları ve arabadan inerken gösterdi o muhteşem göt deliği aklından çıkmıyordu.. Hem ayaklarını hem arka deliğini saatlerce emebilirdi Mahmut..

Bİr hafta boyunca tüm arkadaşlarına da anlattı, görürseniz bana haber verin diye.. Sokakta Didem'in arabasının yolunu gözledi, ama beklediği o gün bugündü işte.. Hayalini kurduğu o daracık , neredeyse bakire göt deliği hiç ummadığı şekilde bugün tekrar ayağına gelecekti.. Belki de onu sikme fırsatını bile bulacaktı.

------

Didem o sabah erken uyandı.. Gözüne uyku girmemişti heyecandan, yalnız kalmıştı nihayet. Günler, geceler onundu bir hafta boyunca.. Ne yapacağını ve ne yapmak istediğini biliyordu.. Ama cesaretini toplamalıydı, çünkü oraya tekrar giderse Mahmut'un onu çatır çatır sikeceğini çok iyi biliyordu.. İlk tanıştığı gün bile az daha bunu yapmak üzereydi...Zor kaçmıştı o kıllı ayının elinden..

Her sabahki gibi yeşil elmasını yedi ve kahvesini içti.. Sonra duşa girdi.. Güzelce tüm vücudunu okşaya okşaya yıkadı.. Ama kalçalarına ve daracık o arka deliğine ayrı bir özen gösterdi, Mahmut'un arka kapı hastası olduğu 1km uzaktan apaçık belliydi.. Ona göstereceği belki de sunacağı hediyeyi özenle hazırlar gibiydi Didem..

Duştan sonra güzelce kremlendi.. Ayaklar, göğüsler ve kalçalar.. Ama arka deliğini en sona bırakmıştı.. Onun için ayrı bir vücut losyonu kullandı.. Aroması ve kokusu çok hoştu, Mahmut'a yalatırsam diye özel bir ürün seçmişti.. Çünkü canı arkadan bir fahişe gibi sikilmek isteğinde eşini de hep böyle tahrik ederdi..

Şimdi sıra yine ne giyeceğini seçmeye gelmişti.. Geçen sefer ki kadar tahrik edici olmasına gerek var mıydı açıkçası bilmiyordu, çünkü oraya tekrar gittiğinde amacı zaten açıkça belli olacağından biraz kararsız kaldı.. Acaba yine mini bir etek mi giysem yoksa kalçalarını açıkta bırakan seksi bir şort mu diye biraz düşündü.. Şort da çok seksiydi ama etek veya elbise giymek ona farklı bir haz veriyordu.. Kadınlığını daha ön plana çıkarıyordu. Yine etek ya da elbise giyecekti, kararını verdi, ama bu sefer geçenki kadar kısa olmayacaktı, çünkü başka bir planı vardı...

Dolabındakileri karıştırırken o pembe elbiseyi gördü.. İncecik kumaştan, likralı, vücudunu sarıp sarmalayan o mini straplez pembe elbise..

Elbiseyi askıdan aldı ve üzerine tuttu.. İşte bu dedi.. Tatillerde giyerdi genelde, kumaşı o kadar inceydi ki tenini arkadan görebiliyordu neredeyse.. Üzerine geçirdi, diri göğüsleri adeta bir füze gibiydi, uçları o kadar belliydi ki .. Kendi bile tahrik oldu.. Arkasını döndü.. Kalçaları apaçık ortadaydı, elbise iki kalçasının arasına girmiş, hayal gücüne yer bırakmayacak şekilde tüm malvarlığını ortaya koyuyordu... Evet, bu sefer altına iç çamaşırı da giymeyecekti. Kendini Mahmut'a bu şekilde teslim etmeye hazırdı artık...

Ayağına yüksek topuklu uçuk pembe açık ayakkabılarını geçirdi.. Pembe ojeli parmakları ayakkabının ucundan tahrik edici şekilde kendini gösteriyordu.. Tam bir sosyete fahişesi gibi kendisini sokağa atmak üzereydi..

Yola koyuldu.. Evden dükkana kadar olan yol yine bitmek bilmedi.. Aslında aklında ne yapacağı da yoktu.. İlk defa bu kadar plansız şekilde ilerliyordu, normalde bu onun tarzı değildi.. Ama bu sefer bacaklarının arasındaki ateşe yenik düşmek üzereydi, tüm bedeni iki bacağının arası tarafından yönetiliyordu...

Emlakçı dükkanının önünde durdu, Mahmut'un kendisini fark etmesini bekledi bir süre.. Ama Mahmut'un dükkanından çıkan olmadı. Arabayı dükkanın önüne yanaştırdı , yine o müthiş bacaklarını ayıra ayıra arabadan indi ama gelen giden kimse yoktu.. Dükkana doğru bir bakış attı, içeride kimseler gözükmüyordu, yanda Rasim'in dükkanına da baktı orada da kimsecikler yoktu.

Emlakçı dükkanından içeriye girdi, içeride yoğun bir sigara kokusu vardı, arkadan bir takım sesler geliyordu. "Merhaba, kimse yok mu???" diye şöyle bir seslendi ama duyan olmadı.. Arka tarafa geçip geçmemek arasında kararsız kaldı.. Bir süre daha bekledi, arkadan kahkahalar yükselmeye başlayınca dayanamadı ve ilerledi..

Kapıyı açıp içeriye girince biraz şaşırdı, Mahmut ve 3 erkek bilgisayarda bir şeyler izliyorlardı. Muhtemelen de pornoydu izledikleri. Çünkü hepsi ağızlarının suyu akmış şekilde ekrana odaklanmıştı.. Üçü de Didem'i görünce donakaldılar.. Mahmut hemen toparlandı, adam hayatının şokunu yaşıyordu, bir haftadır beklediği kısrak ayağına kadar gelmişti.!! Ama o arkadaşlarıyla porno izlerken yakalandı Didem'e..

Apar topar "Hadi arkadaşlar müşterim geldi!" diyerek ekibi dağıttı.. Adamlar Didem'i eskort zannettiler büyük ihtimalle, çünkü Mahmut'un böylesine müthiş bir kadınla ne işi olabilirdi ki ...Yanından geçerken hepsi ayrı ayrı gözleriyle yediler Didem'i..

Mahmut hemen kalkarak Didem'i ön tarafa aldı, "Aman Didem Hanım hoş geldiniz, böyle geçelim lütfen" dedi. Elini sıkarken hiç bırakmaya niyeti yok gibiydi..İri elleri ile Didem'in narin ellerini okşar gibi hareketler yapıyordu..

Didem "Merhaba Mahmut Bey!" derken Mahmut'un ellerinin sıcaklığı bedenini sarmaya başlamıştı bile.. "Şeyyy.." dedi, "Bu muhitte uzun zamandır satılık ev bakıyorum, o gün biraz acelem olduğundan sormak aklıma gelmedi, acaba elinizde bana uygun bir şey var mı diye bir sormak istedim" dedi... Tabii ki ne ev bakmaya niyeti vardı, ne de almaya .. Niyeti belliydi.. Bu kıllı kroyu ölümüne azdıracaktı yine.. Azdıracaktı ve her şeyi akışına bırakacaktı bu sefer.. Artık ne olursa olsun modundaydı... Çünkü bir hafta boyumca kocasıyla sikişirken aslında hep Mahmut'un onu bir fahişe gibi siktiğinin hayalini kurmuştu..

Mahmut "Tabii Didem Hanfendicim, size yardımcı olmak bizim için şeref, buyrun oturun lütfen" dedi , özellikle de tam kendi masasının karşısındaki tekli koltuğa Didem'i oturttu. Manzarayı cepheden görmek istiyordu sanki..

Masasına kuruldu, koltuğuyla geriye yaslandı... Büyük, deri bir koltuğu vardı.. Karşısındaki manzarayı gözünü ayırmadan seyretmeye başladı, hatta o kadar abarttı ki açık açık bacak arasına bakıyordu.. Bakarken de bir taraftan eliyle göbeğini okşuyordu.. Aç bir kurt gibiydi hareketleri.. Didem bacakları çok ayrık bir biçimde oturmuyordu henüz, ama bu öyle devam edeceği anlamına gelmiyordu tabii ki..Didem "Evet, var mı bana göre bir şeyler Mahmut Bey" diyerek Mahmut'un dikkatini bacaklarından yüzüne vermesini sağladı.

Mahmut bir an irkildi, "Olmaz mı hemen gösteriyorum "dedi ve Didem'e doğru bilgisayar ekranını çevirdi, ilanları taramaya başladı birer birer. Didem'in gözüne kenarda çıkan reklamlar takıldı.. Fantezi iç çamaşırları, geciktirici spreyler, kayganlaştırıcılar, sex oyuncakları. "Allahım nasıl azgın bir adam?" bu dedi içinden.. Mahmut bir an ekranda çıkanları fark etmedi, Didem'in gözünün takıldığını görünce durumu anladı. Önce biraz utanır gibi oldu..

"Şeyyy, bizim ergen çırak arada bakıyor da, kusura bakmayın nolur" dedi, Didem "Olur cnm böyle şeyler, yetişkin insanlarız" sonuçta deyince Mahmut biraz rahatladı.. Didem'in rahat hareketlerinden artık cesaret bulmaya başlayacaktı..

İlanlara bakmaya devam ettiler, ama yan tarafta çıkan dildolar Didemin daha çok ilgisini çektiği için ilanlara hiç bakmıyordu bile.. Hızlı hızlı geçiyorlardı... Mahmut'un her gösterdiğini beğenmedim diyerek geçiştiriyordu..

Mahmut en son eşyalı bir ev gösterdi, Didem evi görünce birden irkildi.. Evin eşyaları ve dekoru tarif edilecek gibi değildi.. Düpedüz randevu evi ya da masaj salonuydu bu.. Kırmızı perdeler, leoparlı koltuklar, jakuzi, sauna ne ararsan vardı.. Didem aslında nefret ederdi bu tip evlerden, ama şu an meraktan aklı başından gitmek üzereydi..

Bu evde Mahmut'la yalnız kaldığını düşündü bir an.. "Aman allahım dedi, Mahmut beni bu eve sokarsa elinden de kaçamam, bana kim bilir neler yapar burda?" diye düşündü , belki de Mahmut da bu amaçla gösteriyordu burayı, Didem'i tuzağına düşürüp evire çevire sikmek içindi bu teklif..

Biraz tereddüt etti Didem önce, çünkü hala Mahmut'a kendini verme konusunda tereddütleri vardı, kocasını ve evliliklerini düşünüp pişman olacağı bir şey yapmaktan çekiniyordu.. Bu adam üstelik eşini aldatmaya değecek bir profil de değildi..Ama bedenine söz geçiremiyordu sanki. Mahmut'un aşırı erkeksi görüntüsü ve iri yarrağı Didem'i hipnotize etmeye başlamıştı sanki..Kendini dinledi, bu anı yaşamak istediğini biliyordu ve akışına bırakmaya karar verdi...

"Ayy burası güzelmiş Mahmut Bey, jakuzi bile var, acaba müsait midir görebilir miyiz?... "

Mahmut artık niyetini inceden anlamaya başlamıştı Didem'in.. Bu kadın bu eve benimle gelirse kesin siktirmek istiyor kendini bana diye düşündü.. "Ben de seni evire çevire sikmezsem, o daracık göt deliğini folloş etmezden Mahmut değilim.." diye kendi kendine söylendi..Hatta o jakuziye sokup Didem'e yapacaklarını bile şimdiden kurgulamıştı...

"Çok şanslısınız" dedi, "Buranın içi boştur ,şu an kimseler oturmuyor.. ve anahtar bende, hemen gidip bakabiliriz". Didem olur gibisinden başını salladı.. Kendisini avcının eline düşmüş bir ceylan gibi çaresiz hissediyordu.. Mahmut'un arabasına binerse artık bu işten geri dönemeyeceğini çok iyi biliyordu.

Dükkandan çıkıp arabaya yöneldiler, Mahmut yine centilmen gibi kapısını açtı Didem'in, niyeti önceki seferlerde de olduğu gibi centilmenlik değildi aslında. İstediği o enfes bacakların arasını görebilmekti.. Didem binerken görüntü vermemeye dikkat etti, olabildiğince kızıştırmak istiyordu Mahmut'u.. Son ana kadar da devam etmeye niyetliydi.. Pimi çekilmiş bir el bombası gibi her an patlayabilecek bir noktada olduğunda da dizginleri bırakacak, Mahmut'un olanca azgınlığı ile kendisini parçalamasına müsaade edecekti..

Mahmut yolda konuyu hep Didemin eşine getiriyordu, aklınca yokluyordu onu.. En son "Beğenirseniz eşinize de gösteririz akşam" dedi.. Didem "Eşim iş seyahatinde, ne yazık ki bir süre burada olamayacak" deyince Mahmut'un gözleri ışıldadı adeta.. Avını iyice ellerine aldığını hissetti..

Adamın gözü sürekli bacaklardaydı, yola neredeyse hiç bakmıyordu.. Didem de sürekli rahat hareket ediyordu..Bacak bacak üstüne atmıştı, sol tarafı olduğu gibi Mahmut'un gözleri önündeydi.. Elbisesi neredeyse kalçasına kadar açılmıştı.. Ama bacak arasını göstermekte diretiyordu.. Ateşi biraz daha yükseltmeye niyetliydi.. "Mahmut bey arabanız çok güzelmiş, çok seviyorsunuz herhâlde, baya temiz bakıyorsunuz içi pırıl pırıl" dedi.. Mahmut "sevmez miyiz Didem hanım, benim kısrağım o" dedi.. "Mmm.. Kısrağınıza baya düşkünsünüz, belli oluyor dedi Didem. Peki ya iyi bir binici misiniz? dedi, ve kahkahayı patlattı.. Mahmut şaşırdı, açıkçası böyle imalı laflar beklemiyordu... "Valla Didem hanım, kısrak iyi olursa bindim mi inmem hiç, bindikçe binesim gelir, kısrak da inmemi hiç istemez genelde" dedi.. Didem almak istediği yanıtları alıyordu, ikisi de birbirine oyun oynamaya başlamışlardı artık.. Şey dedi Didem, acaba ayaklarımı çıkarıp şöyle uzatsam kızar mısınız?? Arabanızı kirletmem değil mi?

Mahmut olur mu dedi, zaten yorulmuştur o pabuçların içinde , uzatın istediğiniz gibi...

Didem ayakkabılarını çıkardı ve o muhteşem bacaklarını yukarı kaldırarak ayaklarını torpidonun üstüne koydu.. Camlar çok koyu filmli olduğu için de dışarıdan gözükecek diye hiç çekinmiyordu.. Pembe ojeli o muhteşem ayak parmaklarını öne doğru uzatmıştı , sanki poz veriyordu Mahmuta.. Tatile giderlerken kocasını da bu şekilde azdırmayı çok severdi.. Ayaklarını radyoda çalan şarkının ritmiyle sallıyor, bazen de ayak tabanları ile diğer ayağını okşar gibi hareketler yapıyordu.. Mahmut artık iyice delirmek üzereydi.. Hayatında belki bir daha yaşayamayacağı şeyleri yaşıyordu şu an.. "Mahmut bey bir şey soracağım, bu araba arkadan mı itişli, önden mi çekişli?" dedi. Mahmut şaşırmıştı bir bayandan böyle soru gelmesine.. "BMW bu Didem hanım, tabii ki arkadan" dedi.. "Yaa, demek öyle dedi" Didem,"Peki arkadan olunca daha mı iyi oluyor yani, biniş zevki artıyor mu, siz hangisini seviyorsunuz önden mi arkadan mı?" dedi... Mahmut pası almış ilerliyordu.. "Valla dedi o biniciye göre değişir, ben arkadan daha çok seviyorum, hele yüklenince arkanın yoldan çıkarak kıvrılması daha bir haz veriyor insana.. Ama önden de iyidir, hele bir de hem önden hem arkadan olanlar var, onlarla daha iyi kavrarsınız, istediğiniz gibi de yüklenin bana mısın demez".. dedi.. Didem Mahmut'un tam bir göt hastası olduğuna emindi artık.. Ama hem ön hem arka deyince aklı baya bir karışmıştı Didem'in.. Bu adam grup sex de mi yapıyordu yoksa??

Didem Mahmut'u iyiden iyiye kudurtmuştu ve yol boyunca birazdan olacakları düşünüyordu. Düşündükçe de amının içinde bir volkan patlıyordu sanki.. Alev alevdi vücudu..

Mahmut yavaşlayarak bir sitenin girişine yanaştı, "Geldik işte, bu site" dedi.. Didem ayakkabılarını giydi. Mahmut yine kapısını açtı Didem'in.. Açıkçası bir şeyler görmeyi ummuyordu ama Didem bu kez öyle bacaklarını bir araladı ki, yeni ağdalanmış tüysüz amı görülebilecek en net şeklide Mahmut'un gözleri önündeydi işte... Didemin müthiş amcığı karşısındaydı.. Afalladı önce bir an,ilk defa böylesini görüyordu Mahmut. O güne kadar ya karısının pörsümüş kıllı amını, ya da orospularınkini görmüştü hep.. "Allahım bu nasıl bişey, bu kadın beni öldürecek" dedi içinden....

Siteye girerlerken Didem önden kıvıra kıvıra yürüyordu, niyeti salınarak kendini olabildiğince etrafa da göstermekti. Kalçalarını öyle bir sallıyordu ki, içinde çamaşır olmadığı için yanakları dans eder gibi sağa sola kıvrılıyordu.. Kapıdaki güvenliği bile kendisine hayran bırakmıştı.. Güvenlik ile Mahmut göz göze gelince hafiften bir gülüştüler.. Didem burasının Mahmut'un da ziyaret ettiği bir fuhuş evi olduğunu artık iyice anlamıştı..

Asansörde Mahmut artık abartmaya başlamış, Didem'in her yerini aç bir kurt gibi inceliyordu.. Didem'in de vücudunu ateş basmıştı, göğüs uçları neredeyse elbiseyi yırtıp dışarı çıkacak gibilerdi.. Didem o kadar heyecanlanmıştı ki, daha ikinci sefer görüştüğü bir ayıya kendini teslim etmek üzereydi.. "tanrım ne yapıyorum ben..?" diye düşündü bir an...

Mahmut, avını ürkütmemek için ses çıkarmayan bir avcı gibi sessizliğini koruyordu.. Bu sessizlik onun daha da heyecanlanmasına sebep oluyordu..

Dairenin kapısına geldiler, Mahmut kapıyı açarken telaştan zorlandı. Beklemeye tahammülünün olmadığı apaçıktı.. Stresten terlemeye de başlamıştı..Ama Didem hemen çözülmeye niyetli değildi.. Mahmut'u önce sağlam bir zorlayacaktı..

Didem önden içeriye girdi, antreye şöyle bir bakındı, nerden başlasam diye düşündü.. Hemen girişteki Banyoya doğru yöneldi, hedefinde jakuzi vardı. Mahmut'a dönerek "Çalışıyor mu bu jakuzi acaba?" dedi, Mahmut izin isteyerek vanayı çevirdi. Fokurdayarak su küvete dolmaya başladı.. Didem birden küvete dolan suya dokunma bahanesi ile domalarak öyle bir eğildi ki, kaymak gibi amcığı ve o muhteşem arka deliği bir anda mini elbiseden sıyrılarak Mahmut'un önünde kalıverdi.. Adam bir an Didem'e arkadan sarılıp sarılmama konusunda tereddüt etti, her şeyi berbat etmekten çekiniyordu..

"Sever misiniz jakuziyi?" diyebildi zar zor Mahmut.. Artık konuşmakta zorlanmaya başlamıştı.. "Ay kim sevmez ki?" dedi Didem, "Kocama hep söylüyorum ama bir türlü yaptırmıyor" dedi. Akşamları insanın bütün yorgunluğunu alır bu dedi

"Bakın burda hazır yapılmışı var, ne zaman isterseniz girersiniz artık burayı alınca" dedi ve tam görüntüsüne göre gürültülü bir kahkaha patlattı..

"Hem bakın sauna da var bakın dedi yan tarafta , akşamları rahatlarsınız eşinizle" dedi Mahmut..

Didem de bir iç çekti, "Eşimle çok sık görüşemiyoruz , kendisi sürekli seyahatte dedi..

Aman dedi böyle bir bayan yalnız bırakılır mı hiç, kurda kuşa yem olur sonra dedi . hafiften göğüs . kıllarını okşayarak ..

Didem bir kahkaha patlattı, kontrolsüzce "ilahi Mahmut bey burdaki kurt siz misiniz lafı" çıkıverdi Didemin ağzından birden. "Ayyy ne dedim ben?" diye düşündü. Mahmut'un gözleri parladı hemen, Didem'den bir kıvılcım daha gelmişti taşşaklarındaki fitili ateşlemek için..

"Aman Didem Hanım yanlış anladınız Siz bizim müşterimizsiniz, sizin memnuniyetinizi düşünmek bizim görevimiz, sizi mutlu etmek, sizi tatmin etmek için de ne gerekirse yapmaya hazırız." dedi pis pis sırıtarak.

Didem banyodan hiç çıkmak istemiyordu ama her şeyin de orada olup gitmesine izin vermeyecektir Mahmut'u iyiden iyiye kızıştırmak istiyordu "Çok güzelmiş burası hadi diğer taraflara da bakalım" dedi ve banyodan çıkmak üzere kapıya doğru yöneldi. O sırada Mahmut Didem'in sırt dekoltesi üzerinden aşağıya doğru elini kaydırarak Didem'in belini kavradı.. Sıcak ellerini bel çukurunda hissetti, adam hiçbir fırsatı kaçırmıyor diye kendi içinden de düşünmeden edemedi. Mahmut ısrarla elini belinden çekmiyordu, mutfağa kadar öyle geldiler. Mahmut'un bu hareketi Didem'in vücudunun alevler içinde yanmasına sebep oluyordu.

Mutfağa geçtiklerinde Didem dolapları inceleme bahanesi ile eğildikçe eğiliyor, eteğin altındaki şeftalisini Mahmut'un aç gözlerinin önüne sermek için ekstra bir çaba sarf ediyordu. Mutfak spotlarının vurduğu kalçaları bir sanat eseri gibi görünüyordu.. Yanından geçmek bahanesi ile Mahmut kalçalarını ellemeye çalışıyor, Didem de onu iyice kızıştırmak için buna fırsat vermiyordu. Resmen köşe kapmaca oynuyordu Mahmut'la

"Mutfağı da çok beğendim dedi" Didem, "salona bakalım lütfen.."

Salona geçtiler, salonda kocaman kırmızı bir koltuk ve şömine vardı.. Ay ne güzel , ne kadar romantik dedi Didem.. Manzarası nasıl acaba dedi, ve fransız tipi balkona yöneldi..

Balkonda gerçekten eşsiz bir deniz manzarası vardı.. Öne doğru eğilip kollarını korkuluklara dayadı.. Yine yapmıştı işte.. Bacak arasından vuran ışık her şeyi daha da belirgin hale getirmişti..

Yine istediği manzara Mahmut'un önündeydi, ama ona artık görmek yetmiyor, dokunmak istiyordu ve bunun için bahane arıyordu.. Balkon küçük olduğu için Mahmut'a yer yoktu, o da Didem'in tam arkasına yanaştı.. Nasıl beğendiniz mi manzarayı diye sordu. Sorarken de bir taraftan Didemim kalçalarına doğru erkekliğini bastırmaya başladı..

Ahh evet, çok güzelmiş manzara , insanın gerçekten içi açılıyor burada dedi.. Didem Mamutun arkadan dayamasına hiç sesini çıkarmadı.. Çok hoşuna gitmişti aslında.. Yıllardır bu şekilde taciz edilmemişti, içi bir garip oldu.. Yavaş yavaş doğruldu ve müthiş kalçalarını Mahmut'un erkekliğinden ayırdı.. O esnada Mahmut'la burun buruna geldiler.. Bu Kürt ayısı Didem'in gözlerine birazdan seni evire çevire sikeceğim der gibi bakıyordu..

Didem kendini o sıkışıklıktan kurtardı, kurtarırken de vücudunun her yerini sürtmüştü Mahmut'a.. Hadi yatak odasına da bakalım Mahmut Bey dedi..

Yatak odasına girdiler, perdeler kapalıydı.. İçeride değişik bir koku vardı, tütsü gibi bir şey kokuyordu.. Mahmut ışığı yakmaya çalıştı Sonra yanlışlıkla disko topu gibi bir şey yaktığını fark etti. İçerisi bir anda gece kulübü gibi bir ortama büründü...

Didem kahkahayı bastı, "Ay dedi burası ne değişik yermiş böyle, Mahmut Bey, doğru söyleyin burayı daha önce burayı ziyaret ettiniz ve oturanları da tanıyordunuz değil mi?" diye birden aklındakileri dökülüverdi..

Mahmut gülerek valla çok akıllısınız sizden hiçbir şey kaçmıyor dedi.. Mahmut tam itiraflara başlayacak ve konuyu burdaki orospulara getirecekken o sırada Didemin telefonu çaldı, arayan eşiydi..

Eşi Mahmut'u biliyordu, emlakçı olduğunu da.. "Ah hayatım, şu an Emlakçı Mahmut bey ile bir ev bakıyoruz, burası çok değişik mutlaka görmelisin" dedi işveli bir şekilde.. O sırada koltuğa oturmuş bir eliyle de bacaklarını okşamak ile meşguldü... Saçlarını yana atmış, göğüslerini dikleştirmişti.. Mahmut Didem elini kusursuz bacaklarında aşağı yukarı gezdirdikçe iyice çileden çıkıyordu.. Didem'in kahkahalarına ise iyice gıcık olmaya başlamıştı.. Didem konuşmayı uzattıkça uzatmıştı.. En son kapatırken kocasına , aşkım sana buranın resimlerini göndereyim mi diye sordu numaradan.. "Ay hatta istersen ben de senin için burada poz da veririm, Mahmut Bey'den rica ederim bir kaç fotomu çeker." dedi..

Didem mahmuta ay Mahmut bey eşim evin resimlerini merak ediyor bil ki poz da benim de çeker misiniz dedi..

Önce birkaç normal poz, sonra balkonda birkaç, ay mutfağı da çekelim, durun yatak odasında da poz verirken bir anda banyodan gelen suları fark ettiler.. Evet, Mahmut jakuzideki suyu kesmeyi unutmuştu heyecandan ve suyu küvetin dışına taşmıştı..

Mahmut can havliyle jakuziye koşmuş, suyu kapatmaya çalışırken üstü başı sırılsıklam olmuştu..

Didem de banyoya girdi, Mahmut öylece bakıyordu. O kıllı ayı çocuk gibi ne yapacağını bilemedi..Sırılsıklam bir şekilde duruyordu öylece..

Ay dedi çok ıslandınız sizi, nolur kusura bakmayın, hepsi benim yüzümden, o suyu hiç açmayacaktım. Mahmut "Olur mu dedi, ne olacak zaten yaz günü kurur hemen.."

Didem isterseniz çıkarın, üstünüzü asalım kurusun dedi. Adam çıkarmamakta ısrar etti, yok dedi iyi böyle.. Didem ama olmaz öyle ben üzülürüm sonra dedi, eline bir havlu aldı ve adamı kurulamaya başladı. Önce gömleğini kuruladı ve sıra pantolonuna geldi.

Mahmut'un pantolonunun önü sırılsıklam olmuştu.. Didem dizlerinin üzerine çökmüş, havluyla adamın paçalarından yukarı doğru kurulamaya başlamıştı.. Mahmut yukarıdan bakınca o muhteşem göğüsleri tüm detaylarıyla görebiliyordu.. Didem paçalardan yukarı çıktı, Mahmut'un aletine doğru bastırıyordu.. Mahmut kendini serbest bıraktı, Didem de Mahmut'un yarrağını kaldırmak için uzun uzun kurularmış gibi yapıyordu..

Didem dayanamadı, eline böyle bir fırsat geçmişken kullanmalıydı.. "Mahmut pantolonunuz çok ıslanmış, çıkarın lütfen ben kurulayayım bir şekilde, üzülürüm sonra dedi... Mahmut kemerini açtı ve pantolonu ağır ağır indirdi..

Mahmut öyle bir ıslanmıştı ki , beyaz slip donun altından yapışan kumaş yarrağını sarıp sarmalamıştı.. Didem'in bir anda dili tutuldu, öyle bir kafası vardı ki yarrağın, ıslaklıkla ve kalkmış olmanın etkisiyle çamaşıra öyle bir yapışmıştı ki Dİdem hayatında öyle bir şey görmemişti.. Resmen at siki gibi bir şeydi bu.. Hayatında o kadar iri bir şey görmemişti Didem..

Ben çıkayım isterseniz çamaşırınızı da çıkarın dedi Didem sonra saç kurutma makinesi ile ben kuruturum.. Aslında Didem adamı orada soyabilirdi kendi elleriyle, ama Mahmut'u olabildiğince mahcup etmek istiyordu.. Ama Mahmut mahcubiyetini bir tarafa bırakmıştı artık..

Mahmut "Madem sizin yüzünüzden ıslandığımı düşünüyorsunuz ve çıkarmamda ısrar ediyorsunuz, e o zaman siz çıkarın, haydi" dedi..

Didem bunu hiç beklemiyordu aslında, adama birden inanılmaz bir cesaret gelmişti..."Şeyy ama nasıl olur ki" diyebildi Didem yaramaz bir çocuk gibi. "Valla çok da güzel olur "dedi Mahmut, artık arsızlığı ele almıştı, dayanma gücünün kalmadığı çok belliydi.. Didem yavaşça, biraz da istemeye istemeye yapıyormuş gibi davranarak çamaşırın kenarlarına parmaklarını geçirdi, aslında deliler gibi indirmek istiyordu o donu aşağıya.. ve aşağıya doğru yavaş yavaş çekti, çamaşırdan kurtulan Mahmut'un kabarmış yarrağı ok gibi yukarı fırladı, Didemin yüzünün önünde yılan gibi dans ediyordu..

Aman tanrım, bu nasıl bir azman dedi böyle Didem.. Hayatında öyle bir alet başı görmemişti.. Pantolon altında sertleşip kalmaktan mosmor olmuştu kafası Hatta ucundan zevk suları akmaya başlamıştı..

-Beğendiniz mi bizim ufaklığı Didem hanımcım.

-Ahh, dedi ben hayatımda böyle bir şey görmedim, nasıl bir şey bu böyle Mahmut Beyyy.. Neredeyse kocamınkinin iki katı bu..

Mahmut'un sikinin ve taşşaklarının kokusu Didemin burnuna geliyordu artık, resmen erkek kokuyorlardı, kıvır kıvır kılları bir orman gibiydi adeta.. Didem yukarı Mahmut'un gözlerine baktı, adamın dayanacak hali kalmamıştı nefesleri sıklaşmış iri göbeği hızlı hızlı içeri girip çıkıyordu. Mahmut elini sikine götürdü, dibine doğru gerdirerek diğer eliyle kafasını sıvazladı.. Daha bir büyük gözüküyordu şimdi... Bütün uzunluğu da öne çıkmasını sağlamıştı Mahmut.. Dişisine kur yapan bir hayvan gibiydi hareketleri...

Didem'in gözünün önünde yukarı aşağı sallayarak "Amına koduğumun karısı yeter artık, bitirdin beni"dedi ve bir anda Didem'in saçlarından tuttu. Aletin kökünden tutarak o koca başını Didem'in ağzına soktu bir çırpıda.. Didem ne olduğunu anlamadan bir anda Mahmut'un ter ve taşşak kokan yarrağını ağzında buldu.. O kadar büyüktü ki ağzının tamamını kaplamıştı neredeyse. Nefes alamıyordu..

Mahmut zorladıkça Didem boğulur gibi oluyordu.. Didem durmasını istiyordu ama Mahmut'un bırakmaya niyeti yoktu, bastırdıkça bastırıyordu Didemin gırtlağına doğru.. Didem sonunda ojeli tırnaklarını sertçe Mahmut'un bacaklarına geçirdi.. Canı yanınca Mahmut geri çekti yarrağını... "Durun Mahmut bey, boğulacağım şimdi napıyorsunuz?"dedi.. "Beyi mi kaldı amına kodumun orospusu, seni orospum yapıcam birazdan, benimle oynamak neymiş göstericem sana şimdi" dedi..

Mahmut pantolonu bacaklarından çıkardı ve bir anda Didem'i kucakladığı gibi ve yatak odasına götürdü .Durmadan "seni öyle bir sikeceğim ki feleğin şaşacak kızım, beni günlerdir azdırmanın bedeli neymiş göreceksin" diyordu.. bir anda Didem'in yatağa fırlattı.. Türk filmlerindeki tecavüz sahnelerindeki gibi Didem'in üstü , saçı başı dağılmıştı artık.. Didem in tam hayal ettiği gibi oluyordu her şey...

Mahmut Didem'in elbisesinin üstünü aşağıya çekti ve o muhteşem memelerini dışarıya çıkardı. Birden Didemin üstüne çullanarak o diri memeleri emmeye başladı.. Emerken böğürür gibi "ağğğm, uğğhmmmh" gibi sesler çıkarıyordu...

Alt tarafta ise tamamen değişik şeyler oluyordu.. Mahmut Didemin amına sikini dayamıştı... Didem Mahmut içine girecek zannetmişti bir an.. Çok az bir zorlama ile Didem hepsini köküne kadar almaya hazırdı, çünkü amının içi vıcık vıcık olmuştu zevk sularından.. Ama oynama sırası Mahmut'taydı, artık kontrol onun ellerindeydi.. Uzun bir süre Didemin göğüslerini ve boynunu emdi, yaladı.. Bir taraftan da Didemin amına badana yapıyordu sikinin dev kafası ile.. Didem artık dayanamıyordu... "Hadi sik beni, nolur" diye yalvardı..

"Dur bakalım seni amcık" dedi.. "Beni azdırırken iyiydi, şimdi sıra bende.. Seni evire çevire sikicem tabii, ama her şeyin sırası" var...

Mahmut Didemi yüzüstü çevirdi.. ve karnının altına hemen bir yastık koydu. O muhteşem götünü meydana çıkaracak şekilde elbisesini yukarı topladı... Didem olacakları anlamıştı ve birazdan Mahmut'un kendisi için özel olarak hazırlamış olduğu deliğinin tadına bakacak olması çok hoşuna gitmişti..

Mahmut Didemin kalçalarının yanaklarını iri kıllı elleri ile ikiye ayırdı ve kafasını yarığa doğru uzattı... O muhteşem deliğe bir iki dil darbesi atınca sanki leziz bir tatlının tadına varmışçasına "mmmm" diye bir ses çıkardı..önce kokusunu içine çekti.. "Vay amına kodumun karısı seni dedi, demek sen de götünü siktirmek istiyorsun haaa.. Nasıl da hazırlanmış, şuna bak heleee.. Ulan başka şey istesem olacakmış, ben de bu götü sikmenin hayalini kuruyorum günlerdir,merak etme seni sike sike dağıtacam amk orospusu" dedi Dideme..

Ahhh evet... Dil darbeleri gelmeye başlamıştı işte Mahmut'tan... Bu nasıl bir ustalıktı, adam resmen diliyle Didemin göt deliğine masaj yapıyordu.. Hele kalçasının arasında hisstetiği bıyıkları Didem'i çılgına çevirmişti.. O esnada didemin am suları Mahmut'un dilinin ıslaklığına karışmış, Didem'in aklı başından gitmişti.. Mahmut şimdi de amına geçmişti.. Tam götümü rahat bıraktı diye düşünürken, baş parmağını birden Didemin daracık göt deliğine sokuverdi.. Didem önce irkildi, ama Mahmut'un bunu onu sikine alıştırmak için yaptığını çok iyi biliyordu... Adam gerçek bir üstad gibi hareket ediyordu.. "Ohh, kaltağa bak götü de bakireymiş dedi Mahmut.. Ama merak etme, senin götünü Karaköydeki orospularınkine çeviricem yavrum" dedikçe Didem daha da azıyor, bir an önce Mahmut'un sikini içinde hissetmek için can atıyordu...

Mahmut kan ter içinde kalan gömleğini çıkarmak için doğruldu.. Didem kafasını çevirerek arkasındaki azmanı izlemeye koyuldu.. Kolyesi ve künyesi güneşin vurmasıyla parıl parıl parlıyordu Mahmut'un.. Didemin elbisesini de çekti aldı aşağıya doğru sündürerek...

"Şunu bir yağlayalım önce yavrum" diyerek sikini Didem'in amına güzelce sürdü.. ve birden içeriye soktu... Didem "oooooohh" diye inledi, "çıkma Mahmut, nolur devam et" dedi.. Ama Mahmut'un niyeti belliydi.. Aletini güzelce ıslattı Didemin am sularıyla.. ve dışarı çekti..

Didem dönüp tekrar baktı.. Mahmut'un siki de parlıyordu şimdi.. "Hazır mısın yavrum Kürt sikişine?" diyince Didem sadece kafa sallayabildi..

Mahmut sikinin kafasını Didemin o muhteşem göt deliğine dayayınca vücuduna muhteşem bir sıcaklık yayıldı... Yavaş yavaş kafasını sokmaya başladı.. Canı yanıyordu Didemin ... "Ahhh , Mahmut yavaş nolur" diyebildi... Ama Mahmut yakalamıştı Didemi bir kere.. Ona yaptıklarının hesabını soracaktı.. Sanki Didem hiç söylememiş gibi kafası girer girmez öyle bir bastırdı ki sikini, Didemin beyninde şimşekler çaktı.. Adam resmen midesine kadar doldurmuştu içini..

Ve Mahmut ağır ağır git gele başladı.. Didem resmen adamın sikinin damarlarını hissedebiliyordu.. Kalçalarını öyle bir sıkıyordu ki Mahmut, resmen bir kaplan pençesi gibi geçirmişti ellerini..

Didem hiç zevk alamıyordu çünkü resmen götünü yara yara sikiyordu Mahmut.. "Mahmuutt, canım acıyor, ben üste çıkabilir miyim lütfen?"dedi..

"Daha dur orospu seni" dedi, "Ben böyle bi posta patlayım, sonra.." dedi ve götüne sağlam bir tokat daha attı...

Mahmut'un git gelleri iyice sertleşmişti.. Bir taraftan da kayganlığı artırmak için yukarıdan tükürüyordu deliğe... Siki iyice sertleşmişti, can yakıyordu artık.. Didem "ohh nihayet geliyor ayı" diye düşündüğü anda Mahmut böğürerek Didemin götünün derinlerine patladı... Deliğinin darlığı sayesinde bu kıllı ayı hemen boşalmıştı işte.. Hissettiği sıcaklık ve kayganlık Didem'i inanılmaz rahatlatmıştı.. Mahmut yavaş yavaş yarrağını dışarı çekerken, içine fışkırttığı tohumları da dışarı sızıyordu.. Adam resmen bir kilo döl bırakmıştı Didem'in götüne..

Didem bir süre öyle kaldı, Mahmut da yanına devrildi.. "Oğğhhh, amına kodumun karısı ne götün varmış, o ibne kocan seni hiç sikmemiş anlaşılan" dedi.. Didem onaylar gibi sadece kesik kesik gülebildi.. Biraz canı acımıştı, ama Mahmut'un tarzı onu azdırdıkça azdırıyordu... Amından da sikilmek istiyordu artık deli gibi, götten fahişeler gibi sikilmek onu daha da kudurtmuştu..

Doğrularak Mahmut'un sikini ortasından kavradı ve eliyle okşamaya başladı.. Bir eliyle sikini okşarken bir eliyle de Mahmut'un taşşaklarına yavaşça masaj yapıyordu.. Derken koca siki o hünerli ağzına aldı.. Tekrar kalkana kadar o koç başı gibi olan dev kafasını sömürdükçe sömürdü..Dibine kadar ağzına aldıkça Mahmut bir hayvan gibi böğürüyordu.. İşte olmuştu, Mahmut'un siki ağzında ve yine dev gibiydi, Didemi parçalamaya hazırdı..

Didem bir çırpıda kalkarak yarrağın üstüne oturdu ve yavaş yavaş pompalamaya başladı.. Hızlanıyor, o hızlandıkça Mahmut'un böğürmeleri artıyordu.. Twerk yapar gibi kalçalarını tüm gücüyle Mahmut'un siki ve taşşaklarına vuruyor, bir taraftan da Mahmut'un kıllı vücudunu okşuyordu..

Mahmut dayanamadı, "geç aşağıya bakalım yavrum" dedi..

Didem'i altına almıştı tekrar. Ezilmeye hazırdı Didem de bu ayının altında.. Amına olanca gücüyle bastırdı sikini.. Bir taraftan da bacaklarını kıllı omuzlarına yasladı..

"Ohhh, evet, sik beni kıllı ayım" diye inliyordu artık Didem.. Mahmut Didemin ayaklarını kıllı göğsüne aldı ve bir taraftan da parmaklarını emmeye başladı.. Lolipop gibi hepsini tek tek emiyordu bu ayı.. Didem'in muhteşem ayakları Mahmut'un kıllı göğsünde inanılmaz bir görüntü veriyordu, öyle keyif alıyordu ki Didem resmen bulutların üzerindeydi artık.. Her tarafı kasılmaya başlamıştı, boşalmak üzereydi.. Mahmut darbelerini sıklaştırdıkça Didem onun da boşalmak üzere olduğunu anladı..

"Mahmut, nolur içime boşalma, korunmuyorum" dedi.. Mahmut kafasını "olur" gibisinden salladı, ama Didem'in içi rahat değildi.. Ya bu ayı içime boşalırsa diye tedirgindi..

Mahmut pompaladıkça Didemin iri göğüsleri daireler çiziyordu... Ayaklarını yalarken bu durum Mahmut'un dikkatini çekmiş, ilgisi oraya kaymış ve şimdi de memelerini emmeye başlamıştı.. Hayvan gibi sündüre sündüre emiyordu..Hep böyle sikilmeyi hayal etmişti Didem ve Mahmut da bu hayali biliyormuş gibi sikiyordu adeta..

Derken Mahmut'un darbeleri sertleşmeye başladı.. Mahmut'un sikinin kafasının amının duvarlarına yaptığı basınç Didemi son noktaya taşıdı.. O vurdukça Didem'in inlemeleri artmış ve o müthiş an gelmişti işte... Didem bağıra çağıra orgazm oluyordu.. Her yeri kasılmış, bacaklarını hissetmiyordu neredeyse.. Mahmut Didemin dudaklarını emmeye başlamıştı, ama Didem farkında değildi bile..

Birden bire Mahmut'un henüz boşalmadığını ve patlamak üzere olduğunu hatırladı.. Tam da o sırada işte o müthiş an Didem'i tutsak aldı.. Mahmut bir ayı gibi bağırarak inliyor, bir taraftan da fışkırttığı dölleri ile Didem'in amını suluyordu.. Didem böyle bir zevki hayatı boyunca yaşamamıştı.. Kendini olan bitene bıraktı.. Vücudu hala kasılmaya devam ediyor, yaşadığı orgazm bitmek tükenmek bilmiyordu..

Bacaklarını Mahmut'a öyle bir dolamıştı ki , adamı resmen ağına hapsetmiş bir örümcek gibi sarıp sarmalamıştı.. Mahmut taşşaklarında kalan son damlaya kadar ne varsa Didem'in amına boşaltmıştı, ama durmak bilmiyordu... Siki inene kadar pompalamaya devam etti...

"Ahhh , evet, durma , yine geliyorum Mahmut'um" diye inledi Didem.. Mahmut bunun üzerine yine hızlandı ve Didem'i getirene kadar devam etti.. Kocası hiç böyle yapmaz, aslında istese de yapamazdı.. Hayatında ilk defa böyle sikiliyor, ilk defa böyle bir hazza ulaşıyordu Didem...

Mahmut Didem'in tekrar boşaldığını anlayınca üstünden indi.. O gururla yanına uzandı.. Didem öyle kasılmıştı ki, neredeyse vücudunun yarısını hissetmiyordu.. Mahmut da aynı şekilde hayatında ilk defa böyle bir parçayı sikiyor olmanın verdiği heyecanla tüm enerjisini neredeyse tüketmişti..

İkisi de kısa bir süre sonra öylece uyuyakaldı..

Çok geçmeden Mahmut'un çalan telefonunun sesi ile uyandılar, arayan karısıydı..

"Hay amına kodumun karısı, aradığı zamana bak" diyerek söylene söylene aramayı reddetti.. "Sana daha iki posta kaymadan bırakır mıyım yavrum seni hiç?" diyerek sikini tekrar Didemin ağzına verdi..

Ama telefon ısrarla tekrar aranıyordu..Açtı telefonu. Bir süre konuştu, yüzü düşmüştü ama aynı zamanda Dideme bir orospu gibi sakso çektirmeye devam ediyordu...Didem de itaatkar bir şekilde Mahmut ne derse yapıyordu...

"Ulan Didem, ne şanslı karısın, seni burda sike sike dağıtmaya yeminim vardı" dedi.. "Dua et benim götlek karı dükkana gelmiş, şimdi gitmem gerek, ama ilk fırsatta seni tekrar sikecem bilesin" dedi ve telefonu elindeyken Didemin bir iki tane kendi siki ağzında resmini çekti..

"Bak yarın tekrar gelmezsen bunları da hem kocana hem de cümle aleme dağıtırım, ona göre akıllı olasın" dedi..

Üzerini giyindi, Didemin yanağından bir makas aldı ve çekti gitti...

Didem'i öylece bir fuhuş yuvasında orospu gibi sikip bırakmıştı..Üstelik üstünlük de kendisindeydi artık, elinde fotolar vardı..

Didem olanlara biraz içerlese de toparlanıp eve gidecek, olanı biteni sindirmeye çalışacaktı..

İlk görüşmede o Mahmut'u nasıl kalkmış siki ile o dükkanın önünde bırakmışsa, Mahmut da onu amı götü dağılmış bir halde bırakıp gitmişti işte...
Published by toroci55
2 years ago
Comments
Please or to post comments