Önce otobüste, sonra inşaatta…
Merhabalar… Size evlenmeden önce yaşadığım bir maceramı anlatmak istiyorum. Yirmili yaşlarımın başında filanım o dönemde… Ailem İzmir’de yaşıyor ve nasıl izin verdiler hala anlayamadım ama, ben de bir yıldır çalışmak üzere geldiğim İstanbul’da yalnız yaşıyorum.
Kızlığımı kaybedeli çok uzun zaman oldu, ama hiçbir zaman kızlık konusunu kafama takmadım. Etrafımda birçok erkek var ve ben bunlardan hoşuma giden bazıları ile birlikte oluyor ve hayatımı dolu dolu yaşıyorum.
Erkeklerin beni yiyecek gibi bakmalarına ve taciz etmelerine daha lise yıllarımdan beri alışkınım. Aslında onlara hak vermek lazım, çünkü oldukça güzel ve çekici bir kızım. 1.75 boyunda, kumral, ela gözlü ve balık etliyim. Özellikle göğüslerimin iriliği ve popomun şekli görülmeye değer ve ben de bu özelliklerimle gurur duyarım.
Olayın olduğu gün işten biraz geç çıkmış ve maalesef servisi kaçırmıştım. Normalde taksiyle giderdim, fakat canım çok sıkıldığı için midir bilmiyorum, nedense aklıma esti, o gün otobüse binmek istedim.
Otobüs durağının kalabalığı beni ilk başta oldukça ürküttü ve vazgeçmek üzereyken, arka arkaya gelen otobüsler düşüncemi değiştirdi. Saat akşam sekizbuçuk civarıydı ve artık hava kararmıştı.
Sırada önümde yaşlı bir bayan vardı ve dönüp dönüp bana bakıyor, sanki bana önündeki adamı şikayet eder gibi kaş göz işareti yapıyordu. Ben de merak ettim ve baktım.
Kadının önünde iri yarı ve çok çirkin, inşaat işçisi görünümlü bir adam, eli cebinde devamlı aletiyle oynuyor ve etrafına tuhaf tuhaf bakıyordu. Adam bir an arkasını döndü ve göz geldik. Gerçekten ürpermiştim. Tedirginlikle nefes bile alamadım bir an…
Neyse, iki üç dakika sonra otobüse bindim ve en arka sıralara doğru ilerledim ve oturdum. Otobüs ilerlerken, o çirkin adamın da gelip tam yanımda ayakta durduğunu fark ettim. Daha sonra otobüsün kalabalıklaşmasıyla birlikte, omzumda bir sertlik hissettim.
O gün üzerimde dar ve göğüs dekolteli bir bodi ve yırtmaçlı uzun eteğim vardı ve ne yapsam göğüslerimin arasının yukarıdan görünmesini engelleyemezdim. Adam başımda dikilmiş bir eli cebinde, omzuma dayanıyor ve göğüslerime yiyecekmiş gibi bakıyordu.
Rahatsız olmuş ve oturduğum yerde çekilmesini ima ederek kıpırdanıyordum. Ama adam oralı bile değildi ve benim tepkimi umursamadan omzuma bastırmaya devam ediyordu. Anladığım kadarıyla adamın aleti kalkmıştı, çünkü omzumda hissettiğim şey giderek büyüyordu. Onun önünden, benim omzumdan yapışık siyam ikizleri gibi tek vücut olmuştuk adeta…
Köprüden çıktıktan sonraki ilk durakta inenlerle birlikte ben de ayağa kalktım ve inmeden en arkaya, cam kenarına doğru ilerledim. Amacım bu adamdan ve tacizinden kurtulmaktı. Ama tabi ki peşimden geldi ve arkama geçti. Otobüs kalabalıktı ve arkada resmen kapana kısılmıştım.
Adam kalçalarıma iyice dayanmıştı, otobüsün sallantısına uyarak, ara ara değdirip çekiyordu. Artık ben de mücadele etmeyi bıraktım. Aksine, yavaş yavaş heyecanlanmaya, içimdeki azgın orospu baş kaldırmaya başlamıştı ve merakla yine değeceği anı bekliyordum.
Fazla beklemeye kalmadan, otobüsün ani bir gaza yüklenmesi ile tekrar yekvücut olduk. Artık ben de kendimi adama bastırıyordum.
Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu ve heyecanım etrafımdaki insanlar tarafından rahatlıkla anlaşılabilirdi. Fakat etraftakilerin ne diyeceği, asıl karşılayacağı umurumda bile değildi o anda… Beynim değil kadınlığım kontrolümü ele geçirmişti.
Kalçalarıma değip duran penisin sertliğiyle son derece kızışmıştım. Amım iyice sulanmıştı ve sadece otobüsten indikten sonra erkek arkadaşıma gitmem ve onunla sevişmem gerektiğini düşünüyordum.
Arkamdaki yabani adam da artık resmen kerkinerek beni eteğimin üstünden becermeye başlamıştı. Ne olan bitene, ne de uğradığım tacize verdiğim tepkiye inanamıyordum. Resmen orospuluğu ele almıştım.
Bu arada ineceğim durağa gelmişti otobüs… Olan biteni zorla geride bırakıp kendimi toparladım, otobüsten indim ve arkama bakmadan aceleyle yürümeye başladım.
Sahilden yukarı doğru yürümeye başlarken aklım bu yabani adamın nerede olduğuna takıldı ve bu merakla arkamı döndüğümde onu gördüm. Arkamdan beni takip ediyordu. Bana pis pis bakıyor ve yürürken eli cebinde, aletini karıştırmaya devam ediyordu.
Saat dokuz olmuştu ve arkadaşım ancak on gibi eve geliyordu. Bir saat daha vardı içimde kabarıp duran cinsel isteklerimi, şehveti bastırmaya… Ona güzel bir sürpriz yapacaktım. Erkeğimin geleceği saate kadar zaman geçirmek üzere tekrar sahile doğru yürümeye başladım.
Bir yandan yürüyor, bir yandan da aklımda bedenime dayanan sertliğin nasıl bir şey olduğunu hayal etmeye çalışıyordum. İçimde bir şeyler iyice harekete geçmişti. Otobüste beni taciz eden çirkin gorilin önce omzuma, sonra da arkamdan kalçalarıma dayanan sert aletini inanılmaz bir şekilde merak ediyordum.
Pis herifin hareketlerinden öylesine tahrik olmuştum ki, gittikçe biraz daha fena oluyordum. Neredeyse, beni takip etmeyi bırakmasını istemeyecek vaziyete gelmiştim. Biraz gittikten sonra arkama baktım, ama adam arkamda yoktu….
Adamın aletinin büyüklüğünü kafamda canlandırırken inanılmaz tahrik olmuştum ve zevk sularım külodumu sırılsıklam yaptığı gibi bacaklarımın arasına süzülmüştü. Tam bu esnada kestirme olduğunu düşündüğüm bir ara sokaktan caddeye doğru yürürken, yirmi metre ilerideki inşaatın önünde onu sigara yakarken gördüm.
Beş on saniye içinde önünden geçecektim. İçimde inanılmaz bir duygu fırtınası vardı ve her şeyi unutmuştum. İçten içe bana laf atması, bir şeyler söylemesi için dua ediyordum. Başım önümde tam önünden geçerken, bana belli belirsiz bir şey dediğini duydum ve ona doğru bakıp,
“Pardon, bir şey mi dediniz?” diye sordum. O da,
“Hayır hanımefendi! Sen bir şey mi diyecektin?” dedi.
İnanılmaz heyecanlanmıştım. Adamın şivesi ve çirkinliği beni itiyordu, ama aletinin büyüklüğü konusundaki merakım benim adamla ilgilenmemi, onunla konuşmamı emrediyordu sanki… Artık ağzımdan çıkan sözcüklere ben değil, içimdeki şeytan hükmediyordu.
- “Bu inşaatta mı çalışıyorsun?”
- “Evet abla!” Abla mı? Ne diyor bu herif diye düşündüm. Kendinden daha genç bir kadın olduğumu görmüyor mu? Ayak üstü sorguya çektim herifi,
- “Çok var mı daha inşaatın bitmesine?”
- “Yok abla, altı yedi aya kalmaz biter.”
- “Kaça burada daireler biliyor musun?”
- “Abla hiç bilmem. Gündüz gel ustalara sor istersen, onlar bilir.”
- “Şöyle bitmiş birkaç daire varsa bakabilir miyim? Biraz geç oldu ama…”
- “Gel abla istediğin kadar gez, ayıp ediyon!“
Bunu derken adamın gözlerindeki ışıltı içimi tekrar ürpertmişti. Bu ışıltı aslında onun da beni nasıl istediğine dair bir sinyaldi ve ben bu sinyali anında almış daha çok azmıştım.
“Tamam öyleyse, madem sakıncası yok, bir bakıvereyim…” dedim ve içeri girdim.
Giriş kat daha bitmemiş, şantiye gibi bir yerdi. Merakla etrafı incelemeye başladım. Artık kadınlığım heyecandan sırılsıklamdı ve dayanamıyordum. Yine de tırsmıştım biraz…
“Ne yapıyorum ben? Amacım ne? Bu izbe inşaatta adam kesse kimsenin haberi olmayacak. Bir pundunu bulup kaçsam mı?” diye düşünürken, adam aniden beni belimden yakaladı ve naylon kaplı, tahtadan kapısı olan bir odaya soktu.
Ben ne olduğunu anlamamıştım, ama bu hareketten pek şikayetçi olduğum söylenemezdi. Arkamdan yapışmıştı ve tek vücut olmuştuk. Yaba gibi ellerini öne atıp göğüslerimi yoğururken, arkamda da kalçalarıma bastırdığı kalkık sikini hissediyordum.
Odanın pencereleri de naylon kaplıydı ve bizi kimse göremezdi. Odada iğrenç bir yatak, piknik tüpü ve bir çaydanlık, bir duvarda çivilere asılmış birkaç eski kıyafet, bir duvarda da ucuz gazetelerden koparılmış, bol bol bikinili ya da çıplak kadın posterleri vardı.
Resimlerin hemen hemen hepsinde kurumuş döl lekesi olduğunu tahmin ettiğim lekeler vardı. Resimdeki mankenlere bakarak mastürbasyon yapmış olmalıydı… Adam beni yatağın üzerine itti ve hırlayarak,
“Çabuk üzerinde ne varsa çıkar!” dedi.
Bunu bana emir kipiyle söylemesi hoşuma gitmişti. Üzerimdeki ceketi çıkardım ve adam daha söylemeden ayağa kalktım ve badi ve sutyenimi de çıkardım. Adam göğüslerime yiyecekmiş gibi bakıyor ve bir yandan da kendi gömleğini çıkarıyordu. İnanılmaz kıllı bir adamdı ve ben bu yabani adamın önünde, üzerimde sadece eteğimle ayakta duruyordum.
Adam gömleğini çıkardıktan sonra bana yaklaştı ve göğüslerimi yalamaya, emmeye başladı. O kadar sert emip ısırıyordu ki, canım yanmaya başlamıştı. Ben de ona başından tutarak karşılık veriyordum…
Aniden beni yatağa oturttu ve önüme gelerek pantolonunu çıkarmaya başladı. Ben de ona yardım ettim ve külodunu indirdim. Ama ortaya çıkan kocaman aletini görünce donup kaldım. Hayvan gibi, itfaiye hortumu kalınlığında bir şeydi önümdeki…
Adam bana emreder gibi,
“Ağzına al!” dedi.
Siki o kadar büyüktü ki, ben nasıl alacağımı düşünürken, ensemden tutarak başımı sikine doğru bastırdı. Ve ben o koca aleti boğazıma kadar almak zorunda kaldım. Artık adamın sikini emip yalamaya başlamıştım. İnanılmaz zevkliydi ve tükürük bezlerim harekete geçmiş, devamlı ağzımın kenarından akıyorlardı.
Biraz sonra adamın sikini ağzımdan çıkardım ve ona bakarak sikini göğüslerimin arasına aldım ve sikini kocaman göğüslerimin arasında aşağı yukarı kaydırmaya başladım. Gözlerim adamın suratındaydı, boşalırken alacağı ifadeyi merak ediyordum. Adam az sonra,
“Aç ağzını!” deyip, böğürtüler çıkararak boşalmaya başladı.
Ben fışkıran dölleri ağzımla yakalamaya çalışıyordum ve büyük kısmı ağzıma kaçmıştı. Boşalması bitince sikini ağzıma alıp yalayarak temizledim. Doğruldum ve elime su dökmesini, ağzımı çalkalamam gerektiğini söyledim.
Küçük plastik bir bidondan elime su döküyor, ben de ağzımı çalkalayıp yerdeki leğene ağzımda kalan döllerini tükürüyordum…
Daha sonra adam külodumu çıkarıp yatağa yatmamı ve bacaklarımı aralamamı söyledi. Ben büyülenmiş gibi her dediğini yapıyor ve bekliyordum. Ve adam üzerime gelip, sikini amımın ağzına yerleştirdi ve yüklenmeye başladı.
O ana kadar birçok erkekle sikiştiğim ve değişik değişik aletler yediğim halde, sanki ilk kez kızlığım bozuluyor gibi hissediyordum ve adamın sikini almakta zorlanıyordum. Sonunda hepsini dibine kadar kökledi ve
“Orospu seni otobüste gördüğümden beri sikmek istiyordum!” diyerek gidip gelmeye başladı.
“Yavaş ol lütfen!” dememe aldırış etmeden hoyratça sikiyordu beni.
Yaklaşık yarım saat kadar, beni şekilden şekile, pozisyondan pozisyona sokarak sikti. Defalarca boşaldım. En son domaltıp, tüm itirazlarıma ve bağırmalarıma rağmen o koca sikini götüme soktu. Kalçalarımı tokatlaya tokatlaya bir kaç kez gidip geldikten sonra götümün derinliklerine böğürerek boşaldı…
Üzerimden kalktığında ben de kalktım, ama ayakta zor duruyordum. Bir an önce giyinip oradan gitmem gerekiyordu. Tam elbiselerime uzanmıştım ki, adam bana,
“Dur biraz…” dedi. Dönüp baktım. Penisindeki dölleri yataktan aldığı bir çapıt parçasına siliyordu.
“Yukarıda 16 yaşında ve daha önce hiç kadın sikmemiş yeğenim var. Gariban hala bakir… Ona da bir kıyak yapsana be güzelim...” Aslında hiç halim yoktu. Bir saat boyunca acımasızca sikilmekten bitmiş durumdaydım. Ama çaresiz
“Peki, tamam…” dedim. Aslında sorması bile abesti. Çünkü burada beni kesseler kimsenin ruhu duymazdı. İtiraz etmek ne kelime… Adam çocuğa seslendi ve çağırdı.
Çocuk gelip beni çırılçıplak görünce, heyecandan az kalsın bayılıyordu. Amcası gibi değildi. Sakalları bile yeni yeni çıkıyordu. Gencecik, yakışıklı, kara kaşlı, kara gözlü ergen bir delikanlıydı. Ayı gibi kıllı heriften sonra yeğeni bana bal kaymak gibi göründü. Pis yatağa çırılçıplak uzanıp bacaklarımın içlerini okşarken çocuğa seslendim,
“Hadi gelsene, ne bekliyorsun?”
Kendimi ucuz bir fahişe gibi hissediyordum. Tek fark benim para almamam, zevk için yapmamdı. Çocuk yanıma geldi. Pantolonun önünü açıp heyecandan yarı sert sikini çıkardım. Ağzıma alıp yalamaya, emmeye başladım.
Ben yalayıp emdikçe penisi taş kesilen çocuk beni fazla uğraştırmadı. Kasılarak ağzıma boşalttı döllerini… Siki biraz bile yumuşamamıştı. Bir kere de bacaklarımı aralayıp içime aldım.
Oğlan doğuştan biliyordu işini sanki… Pompalamaya başladı. İkinci orgazmını benimle birlikte yaşadı. Zevkten kendimi kaybetmiş, oğlanın genç irisi bedenini sımsıkı sarmıştım boşalırken… Tırnaklarımı geçirince acıyla inledi çocuk…
Her şey bittikten sonra, apar topar elbiselerimi giyip, oradan kaçarcasına uzaklaştım ve sevgilime gitmek yerine direkt kendi evime gittim.
Artık bu gece bir sikişmeye daha dayanamayacaktım çünkü.
Kızlığımı kaybedeli çok uzun zaman oldu, ama hiçbir zaman kızlık konusunu kafama takmadım. Etrafımda birçok erkek var ve ben bunlardan hoşuma giden bazıları ile birlikte oluyor ve hayatımı dolu dolu yaşıyorum.
Erkeklerin beni yiyecek gibi bakmalarına ve taciz etmelerine daha lise yıllarımdan beri alışkınım. Aslında onlara hak vermek lazım, çünkü oldukça güzel ve çekici bir kızım. 1.75 boyunda, kumral, ela gözlü ve balık etliyim. Özellikle göğüslerimin iriliği ve popomun şekli görülmeye değer ve ben de bu özelliklerimle gurur duyarım.
Olayın olduğu gün işten biraz geç çıkmış ve maalesef servisi kaçırmıştım. Normalde taksiyle giderdim, fakat canım çok sıkıldığı için midir bilmiyorum, nedense aklıma esti, o gün otobüse binmek istedim.
Otobüs durağının kalabalığı beni ilk başta oldukça ürküttü ve vazgeçmek üzereyken, arka arkaya gelen otobüsler düşüncemi değiştirdi. Saat akşam sekizbuçuk civarıydı ve artık hava kararmıştı.
Sırada önümde yaşlı bir bayan vardı ve dönüp dönüp bana bakıyor, sanki bana önündeki adamı şikayet eder gibi kaş göz işareti yapıyordu. Ben de merak ettim ve baktım.
Kadının önünde iri yarı ve çok çirkin, inşaat işçisi görünümlü bir adam, eli cebinde devamlı aletiyle oynuyor ve etrafına tuhaf tuhaf bakıyordu. Adam bir an arkasını döndü ve göz geldik. Gerçekten ürpermiştim. Tedirginlikle nefes bile alamadım bir an…
Neyse, iki üç dakika sonra otobüse bindim ve en arka sıralara doğru ilerledim ve oturdum. Otobüs ilerlerken, o çirkin adamın da gelip tam yanımda ayakta durduğunu fark ettim. Daha sonra otobüsün kalabalıklaşmasıyla birlikte, omzumda bir sertlik hissettim.
O gün üzerimde dar ve göğüs dekolteli bir bodi ve yırtmaçlı uzun eteğim vardı ve ne yapsam göğüslerimin arasının yukarıdan görünmesini engelleyemezdim. Adam başımda dikilmiş bir eli cebinde, omzuma dayanıyor ve göğüslerime yiyecekmiş gibi bakıyordu.
Rahatsız olmuş ve oturduğum yerde çekilmesini ima ederek kıpırdanıyordum. Ama adam oralı bile değildi ve benim tepkimi umursamadan omzuma bastırmaya devam ediyordu. Anladığım kadarıyla adamın aleti kalkmıştı, çünkü omzumda hissettiğim şey giderek büyüyordu. Onun önünden, benim omzumdan yapışık siyam ikizleri gibi tek vücut olmuştuk adeta…
Köprüden çıktıktan sonraki ilk durakta inenlerle birlikte ben de ayağa kalktım ve inmeden en arkaya, cam kenarına doğru ilerledim. Amacım bu adamdan ve tacizinden kurtulmaktı. Ama tabi ki peşimden geldi ve arkama geçti. Otobüs kalabalıktı ve arkada resmen kapana kısılmıştım.
Adam kalçalarıma iyice dayanmıştı, otobüsün sallantısına uyarak, ara ara değdirip çekiyordu. Artık ben de mücadele etmeyi bıraktım. Aksine, yavaş yavaş heyecanlanmaya, içimdeki azgın orospu baş kaldırmaya başlamıştı ve merakla yine değeceği anı bekliyordum.
Fazla beklemeye kalmadan, otobüsün ani bir gaza yüklenmesi ile tekrar yekvücut olduk. Artık ben de kendimi adama bastırıyordum.
Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu ve heyecanım etrafımdaki insanlar tarafından rahatlıkla anlaşılabilirdi. Fakat etraftakilerin ne diyeceği, asıl karşılayacağı umurumda bile değildi o anda… Beynim değil kadınlığım kontrolümü ele geçirmişti.
Kalçalarıma değip duran penisin sertliğiyle son derece kızışmıştım. Amım iyice sulanmıştı ve sadece otobüsten indikten sonra erkek arkadaşıma gitmem ve onunla sevişmem gerektiğini düşünüyordum.
Arkamdaki yabani adam da artık resmen kerkinerek beni eteğimin üstünden becermeye başlamıştı. Ne olan bitene, ne de uğradığım tacize verdiğim tepkiye inanamıyordum. Resmen orospuluğu ele almıştım.
Bu arada ineceğim durağa gelmişti otobüs… Olan biteni zorla geride bırakıp kendimi toparladım, otobüsten indim ve arkama bakmadan aceleyle yürümeye başladım.
Sahilden yukarı doğru yürümeye başlarken aklım bu yabani adamın nerede olduğuna takıldı ve bu merakla arkamı döndüğümde onu gördüm. Arkamdan beni takip ediyordu. Bana pis pis bakıyor ve yürürken eli cebinde, aletini karıştırmaya devam ediyordu.
Saat dokuz olmuştu ve arkadaşım ancak on gibi eve geliyordu. Bir saat daha vardı içimde kabarıp duran cinsel isteklerimi, şehveti bastırmaya… Ona güzel bir sürpriz yapacaktım. Erkeğimin geleceği saate kadar zaman geçirmek üzere tekrar sahile doğru yürümeye başladım.
Bir yandan yürüyor, bir yandan da aklımda bedenime dayanan sertliğin nasıl bir şey olduğunu hayal etmeye çalışıyordum. İçimde bir şeyler iyice harekete geçmişti. Otobüste beni taciz eden çirkin gorilin önce omzuma, sonra da arkamdan kalçalarıma dayanan sert aletini inanılmaz bir şekilde merak ediyordum.
Pis herifin hareketlerinden öylesine tahrik olmuştum ki, gittikçe biraz daha fena oluyordum. Neredeyse, beni takip etmeyi bırakmasını istemeyecek vaziyete gelmiştim. Biraz gittikten sonra arkama baktım, ama adam arkamda yoktu….
Adamın aletinin büyüklüğünü kafamda canlandırırken inanılmaz tahrik olmuştum ve zevk sularım külodumu sırılsıklam yaptığı gibi bacaklarımın arasına süzülmüştü. Tam bu esnada kestirme olduğunu düşündüğüm bir ara sokaktan caddeye doğru yürürken, yirmi metre ilerideki inşaatın önünde onu sigara yakarken gördüm.
Beş on saniye içinde önünden geçecektim. İçimde inanılmaz bir duygu fırtınası vardı ve her şeyi unutmuştum. İçten içe bana laf atması, bir şeyler söylemesi için dua ediyordum. Başım önümde tam önünden geçerken, bana belli belirsiz bir şey dediğini duydum ve ona doğru bakıp,
“Pardon, bir şey mi dediniz?” diye sordum. O da,
“Hayır hanımefendi! Sen bir şey mi diyecektin?” dedi.
İnanılmaz heyecanlanmıştım. Adamın şivesi ve çirkinliği beni itiyordu, ama aletinin büyüklüğü konusundaki merakım benim adamla ilgilenmemi, onunla konuşmamı emrediyordu sanki… Artık ağzımdan çıkan sözcüklere ben değil, içimdeki şeytan hükmediyordu.
- “Bu inşaatta mı çalışıyorsun?”
- “Evet abla!” Abla mı? Ne diyor bu herif diye düşündüm. Kendinden daha genç bir kadın olduğumu görmüyor mu? Ayak üstü sorguya çektim herifi,
- “Çok var mı daha inşaatın bitmesine?”
- “Yok abla, altı yedi aya kalmaz biter.”
- “Kaça burada daireler biliyor musun?”
- “Abla hiç bilmem. Gündüz gel ustalara sor istersen, onlar bilir.”
- “Şöyle bitmiş birkaç daire varsa bakabilir miyim? Biraz geç oldu ama…”
- “Gel abla istediğin kadar gez, ayıp ediyon!“
Bunu derken adamın gözlerindeki ışıltı içimi tekrar ürpertmişti. Bu ışıltı aslında onun da beni nasıl istediğine dair bir sinyaldi ve ben bu sinyali anında almış daha çok azmıştım.
“Tamam öyleyse, madem sakıncası yok, bir bakıvereyim…” dedim ve içeri girdim.
Giriş kat daha bitmemiş, şantiye gibi bir yerdi. Merakla etrafı incelemeye başladım. Artık kadınlığım heyecandan sırılsıklamdı ve dayanamıyordum. Yine de tırsmıştım biraz…
“Ne yapıyorum ben? Amacım ne? Bu izbe inşaatta adam kesse kimsenin haberi olmayacak. Bir pundunu bulup kaçsam mı?” diye düşünürken, adam aniden beni belimden yakaladı ve naylon kaplı, tahtadan kapısı olan bir odaya soktu.
Ben ne olduğunu anlamamıştım, ama bu hareketten pek şikayetçi olduğum söylenemezdi. Arkamdan yapışmıştı ve tek vücut olmuştuk. Yaba gibi ellerini öne atıp göğüslerimi yoğururken, arkamda da kalçalarıma bastırdığı kalkık sikini hissediyordum.
Odanın pencereleri de naylon kaplıydı ve bizi kimse göremezdi. Odada iğrenç bir yatak, piknik tüpü ve bir çaydanlık, bir duvarda çivilere asılmış birkaç eski kıyafet, bir duvarda da ucuz gazetelerden koparılmış, bol bol bikinili ya da çıplak kadın posterleri vardı.
Resimlerin hemen hemen hepsinde kurumuş döl lekesi olduğunu tahmin ettiğim lekeler vardı. Resimdeki mankenlere bakarak mastürbasyon yapmış olmalıydı… Adam beni yatağın üzerine itti ve hırlayarak,
“Çabuk üzerinde ne varsa çıkar!” dedi.
Bunu bana emir kipiyle söylemesi hoşuma gitmişti. Üzerimdeki ceketi çıkardım ve adam daha söylemeden ayağa kalktım ve badi ve sutyenimi de çıkardım. Adam göğüslerime yiyecekmiş gibi bakıyor ve bir yandan da kendi gömleğini çıkarıyordu. İnanılmaz kıllı bir adamdı ve ben bu yabani adamın önünde, üzerimde sadece eteğimle ayakta duruyordum.
Adam gömleğini çıkardıktan sonra bana yaklaştı ve göğüslerimi yalamaya, emmeye başladı. O kadar sert emip ısırıyordu ki, canım yanmaya başlamıştı. Ben de ona başından tutarak karşılık veriyordum…
Aniden beni yatağa oturttu ve önüme gelerek pantolonunu çıkarmaya başladı. Ben de ona yardım ettim ve külodunu indirdim. Ama ortaya çıkan kocaman aletini görünce donup kaldım. Hayvan gibi, itfaiye hortumu kalınlığında bir şeydi önümdeki…
Adam bana emreder gibi,
“Ağzına al!” dedi.
Siki o kadar büyüktü ki, ben nasıl alacağımı düşünürken, ensemden tutarak başımı sikine doğru bastırdı. Ve ben o koca aleti boğazıma kadar almak zorunda kaldım. Artık adamın sikini emip yalamaya başlamıştım. İnanılmaz zevkliydi ve tükürük bezlerim harekete geçmiş, devamlı ağzımın kenarından akıyorlardı.
Biraz sonra adamın sikini ağzımdan çıkardım ve ona bakarak sikini göğüslerimin arasına aldım ve sikini kocaman göğüslerimin arasında aşağı yukarı kaydırmaya başladım. Gözlerim adamın suratındaydı, boşalırken alacağı ifadeyi merak ediyordum. Adam az sonra,
“Aç ağzını!” deyip, böğürtüler çıkararak boşalmaya başladı.
Ben fışkıran dölleri ağzımla yakalamaya çalışıyordum ve büyük kısmı ağzıma kaçmıştı. Boşalması bitince sikini ağzıma alıp yalayarak temizledim. Doğruldum ve elime su dökmesini, ağzımı çalkalamam gerektiğini söyledim.
Küçük plastik bir bidondan elime su döküyor, ben de ağzımı çalkalayıp yerdeki leğene ağzımda kalan döllerini tükürüyordum…
Daha sonra adam külodumu çıkarıp yatağa yatmamı ve bacaklarımı aralamamı söyledi. Ben büyülenmiş gibi her dediğini yapıyor ve bekliyordum. Ve adam üzerime gelip, sikini amımın ağzına yerleştirdi ve yüklenmeye başladı.
O ana kadar birçok erkekle sikiştiğim ve değişik değişik aletler yediğim halde, sanki ilk kez kızlığım bozuluyor gibi hissediyordum ve adamın sikini almakta zorlanıyordum. Sonunda hepsini dibine kadar kökledi ve
“Orospu seni otobüste gördüğümden beri sikmek istiyordum!” diyerek gidip gelmeye başladı.
“Yavaş ol lütfen!” dememe aldırış etmeden hoyratça sikiyordu beni.
Yaklaşık yarım saat kadar, beni şekilden şekile, pozisyondan pozisyona sokarak sikti. Defalarca boşaldım. En son domaltıp, tüm itirazlarıma ve bağırmalarıma rağmen o koca sikini götüme soktu. Kalçalarımı tokatlaya tokatlaya bir kaç kez gidip geldikten sonra götümün derinliklerine böğürerek boşaldı…
Üzerimden kalktığında ben de kalktım, ama ayakta zor duruyordum. Bir an önce giyinip oradan gitmem gerekiyordu. Tam elbiselerime uzanmıştım ki, adam bana,
“Dur biraz…” dedi. Dönüp baktım. Penisindeki dölleri yataktan aldığı bir çapıt parçasına siliyordu.
“Yukarıda 16 yaşında ve daha önce hiç kadın sikmemiş yeğenim var. Gariban hala bakir… Ona da bir kıyak yapsana be güzelim...” Aslında hiç halim yoktu. Bir saat boyunca acımasızca sikilmekten bitmiş durumdaydım. Ama çaresiz
“Peki, tamam…” dedim. Aslında sorması bile abesti. Çünkü burada beni kesseler kimsenin ruhu duymazdı. İtiraz etmek ne kelime… Adam çocuğa seslendi ve çağırdı.
Çocuk gelip beni çırılçıplak görünce, heyecandan az kalsın bayılıyordu. Amcası gibi değildi. Sakalları bile yeni yeni çıkıyordu. Gencecik, yakışıklı, kara kaşlı, kara gözlü ergen bir delikanlıydı. Ayı gibi kıllı heriften sonra yeğeni bana bal kaymak gibi göründü. Pis yatağa çırılçıplak uzanıp bacaklarımın içlerini okşarken çocuğa seslendim,
“Hadi gelsene, ne bekliyorsun?”
Kendimi ucuz bir fahişe gibi hissediyordum. Tek fark benim para almamam, zevk için yapmamdı. Çocuk yanıma geldi. Pantolonun önünü açıp heyecandan yarı sert sikini çıkardım. Ağzıma alıp yalamaya, emmeye başladım.
Ben yalayıp emdikçe penisi taş kesilen çocuk beni fazla uğraştırmadı. Kasılarak ağzıma boşalttı döllerini… Siki biraz bile yumuşamamıştı. Bir kere de bacaklarımı aralayıp içime aldım.
Oğlan doğuştan biliyordu işini sanki… Pompalamaya başladı. İkinci orgazmını benimle birlikte yaşadı. Zevkten kendimi kaybetmiş, oğlanın genç irisi bedenini sımsıkı sarmıştım boşalırken… Tırnaklarımı geçirince acıyla inledi çocuk…
Her şey bittikten sonra, apar topar elbiselerimi giyip, oradan kaçarcasına uzaklaştım ve sevgilime gitmek yerine direkt kendi evime gittim.
Artık bu gece bir sikişmeye daha dayanamayacaktım çünkü.
2 years ago